19 Mayıs 1919’da Atatürk’ün Samsun’a çıkışının 77. Yıldönümünde, Abbas Güçlü ile Genç Bakış’ta tarihçi adayları Ankara Üniversitesi Türk İnkılap Tarihi Ens. Müdürü Prof. Dr. Temuçin Ertan 19 Mayıs’ın anlamını konuştu.
İşte programdan satır başları:
19 Mayıs ne anlama geliyor?
-19 Mayıs Kurtuluş Savaşı’nın örgütlü bir niteliğe bürünmesinin başlangıcı.
-Mondros Mütarekesinden sonra Anadolu’nun birçok yerinde yerel direniş hareketi başlamıştı. 19 Mayıs 1919 yılında Atatürk’ün Samsun’a ayak basması ile beraber direnişler ulusallaştı.
-19 Mayıs Osmanlı’nın mirası değil ama 2. Meşrutiyetin mirasıdır.
Atatürk’ü Samsun’a Vahdettin mi gönderdi?
-Atatürk’ü Samsun’a Vahdettin gönderdi.Mustafa Kemal Vahdettin’e yaverlik yaptı. Tanıdığı birisi olmalıydı, ittihatçı olmamalıydı, Alman yanlısı olmamalıydı, nitelikli biri olmalıydı. Mustafa Kemal kendini Çanakkale’de kanıtlamıştı. Mustafa Kemal ordusuz komutandı.
-Harbiye nazırı, Sadrazam ve Padişahın imzası ile gitti.
-Bir kısım tarihçelere göre Doğu Karadeniz bölgesinde Pontusçu ve Türklerin çatışmasını durdurup asayişi sağlaması için gönderdi.Diğer bir görüşte Kurtuluş savaşı için gönderildi der.
Osmanlı’nın Son Dönemleri
-Vahdettin ile 5. Reşat’ı mukayese etmeyelim çünkü Mehmet Reşat İttihadın doruk yıllarında padişahlık yapmıştır.
-Vahdettin 1918 Temmuz yılında geliyor. Ekim’de de savaş bitiyor. Padişah olduktan kısa bir süre sonra İttihat güç yitiriyor, savaş suçlusu durumundalar, toplumda itibarsızlaşmışlar. Hatta yurt dışına kaçmışlar.
-Bir tarihçinin hain diye tespitte bulunma yetkisi yoktur. Ama Damat Ferit düşük profilli bir sadrazamdı.
-Vahdettin bir şekilde İngilizlere sığınarak ülkeden ayrıldı. Bir süre sonrada öldü.
-1952 yılında hanedandan kadınların, 1973-74 yılında erkeklerin dönmesine izin verilmiştir.
Vahdettin, Atatürk’e neden idam cezası verdi?
-Vahdettin Atatürk’ü Anadolu’ya göndermesinden 1 yıl sonra idam cezası veriyor. Hangi hareketlerinden rahatsız oluyor?
-Gönderildikten 11 ay sonra devlet kuruyor.İdam cezasına çarptırılmasının sebebi bu.
-Vahdettin’in sorunu bağımlılık ya da bağımsızlık değil, Cumhuriyet- Monarşi sorunudur. Saray bir kurumdur. Vahdettin’in yerinde başka bir monark olsaydı öyle davranırdı.
-Vahdettin, Atatürk’ün Cumhuriyetçi olduğunu bilseydi göndermezdi.
-En kökten değişimi savunan İttihat ve Terakki içinde bile kendini Cumhuriyetçi diye ifade eden kişiler yok denecek kadar azdı. Onlar anayasal monarşi peşindeydiler. Atatürk’ün kafasında halka ve ulusa dayanan bir mücadele türü var.
Saltanattan Cumhuriyet’e geçiş
-Amasya genelgesinin anlamı Sivas’taki kongreye davettir.Her sancaktan gelecek olan delegelerin seçimini Müdafaa -i Hukuk cemiyeti ve belediyeler yani halk yapacaktır.
-Atatürk diktatör değildi, diktatörlerin çağında yaşamıştır.Demokrasiyi kötüleyen,antidemokratik bir tane sözü yoktur.
-Kazım Karabekir Paşa grubu Cumhuriyeti erken buluyorlar. Devrimleri hızlı görüyorlar. Tek partili rejimin kurumsallaşacağını düşünüyorlar.
-Arap baharı denileni biz kendi irademiz ile kansız olarak yaptık.Bu muhteşem bir olaydır.
-Bugün Türkiye’de saltanatı en çok savunan bile yerini saltanata bırakmaz.
-1924 anayasasında Mustafa Kemal çok yetkili bir Cumhurbaşkanı değildi. Bugünkünden yetkilerinden daha azdı.Etkisiz de değildi. Karizma vardı, kurucu liderdi, parti başkanıydı. Meclise hakimdi.
-Atatürk hep Cumhurbaşkanı kalmıştır. Ama meclis her yenilendiğinde seçilerek Cumhurbaşkanı olmuştur.
-1924 Anayasasında Cumhurbaşkanının Meclisi fesih etme yetkisi yoktur. Atatürk bu yetkiyi üzerine almamıştır.
Lozan ve sonrası
-Lozan yüzyıllıkmış, gizli maddeleri varmış, Amerika onaylamamış, niye onaylasın ki taraf değil.
-Ya da Hatay sorunu : 1939 – 2039 tekrar bir halk oylaması varmış, Suriye Hatay’ı alacakmış. Tarihte korkunç bilgi kirliliği var.
-Türkiye Lozan’ı imzaladıktan sonra tek bir karış topraktan geri çekilmemiştir. Siyaseten bir yer vermemiştir.
-Boğazları Lozan’dan sonra almıştır. İstanbul’un gerçek kurtuluşu aslında 2 Ekim’dir. 6 Ekim’de Türk kontrolüne girmiştir.
-Karaağaç’ı Lozan’dan sonra almışız.
Neden Türkiye Cumhuriyeti ismi konuldu?
-Bu coğrafyaya Türkiye denilmesi yeni bir konu değil. 1200’lerin öncesinde bile Türkiye dedikleri bir coğrafya.
- Osmanlı devleti bir hanedan olduğu için Osmanlı ismini tercih etmişti. Bu bir gelenekti.Osmanlı devleti kendi içinde belki kendisini bir Türk gibi görmese bile batıda Türk İmparatorluğu deniliyordu.
-Herhangi bir ideoloji veya herhangi bir sınıf kavramı olmadan Türkiye Cumhuriyeti denilmiştir.
Ankara neden başkent oldu?
-Mustafa Kemal’in hayatında Selanik, Manastır ve İstanbul çok önemli. Kozmopolit şehirlerdir. Bu şehirlerde imparatorluğun çözüldüğünü görmüştür. Manastır, Selanik kaybedilmiş İstanbul işgale uğramıştır.
-Ankara daha homojen bir şehirdir. İki daha güvenlidir. 27 Aralık 1919 yılından beri merkez, 23 Nisan 1920’den beri Meclisin toplandığı yerdir.Fiili başkent gibi.
-Eğer İstanbul İşgal altındayken Ankara başkent ilan edilseydi İtilaf devletleri İstanbul’u boşaltmayıp saltanat rejimini koruyan, uluslararası bir devlet kurabilirlerdi. Böyle bir projeleri vardı.
-İstanbul özgürken Ankara’nın başkent olması bir tercihtir. 6 Ekim’de askeri, siyasi, idari ve mülkü olarak TBMM denetimine giriyor. 13 Ekim’de Ankara başkent oluyor.
Hilafetin kaldırılması
-Hilafet kaldırıldığında hiçbir fonksiyonu yoktu. Çok güçlü bir konumda olsaydı Mustafa Kemal onu kullanırdı.
-Cumhurbaşkanlığı ile halifelik örtüşmüyor.
-Halifelik Osmanlı’da çok kullanılmadı. Moğolların Bağdat’a girmesi ile. 1258 yılında bitmiştir aslında.
-İslam alemi halifenin de sefil olmasını, Halife üzerinden İslam aleminin yıpratılmasını istemiyor. Mesela Çanakkale Zaferi’nin kazanılması İslam dünyasında ciddi ses getiriyor. 16 Mart 1920’de İstanbul'un işgali ile Hindistan’da gösteriler oluyor. ”Siz nasıl İslam halifesinin merkezini işgal edersiniz” diye.
Kurtuluş Savaşı’nda Haymana’nın önemi
-Aslında Sakarya Savaşı Haymana savaşı olarak geçiyor. Atatürk’te böyle isimlendiriyor.
-1683, 2.viyana bozgunundan sonra şark meselesinin çerçevesine geri geliyor. Önce Avrupa sonra Doğu Avrupa, Balkanlar, Rumeli, İzmir, Afyon, Eskişehir, Kütahya derken Yunanlıların Ankara Savaşı dediği savaş, Sakarya Savaşı ile Yunan ordusu durduruluyor. Çok önemli bir zafer.