Ela'nın Kurtuluşu olarak beklenen Zümrüt'ün bebeği ise doğumdan kısa bir süre sonra ölür. Bebeğin ölümüyle büyük bir şok yaşayan Akbaş Ailesi acilen donör aramaya başlar. Işte tam bu sırada devreye Aslan'ın ablası Hünkar girer. Zeyno'nun bebeği Akbaş Ailesi'ne umut kapısı olacaktır. Zeyno kokusuna doyamadığı bebeğini ablası ve eniştesine emanet eder. Ancak Zeyno oğlunu son kez göreceğinden habersizdir. Zeyno'nun eniştesi yüksek bir mebla karşılığında bebeği Akbaş Ailesi için satar. Zeyno'nun oğlu artık Akbaş Ailesi'ndedir.
Yıllar sonra hapisten çıkan Zeyno'nun ilk işi ise oğlunu bulmaktır. Yaptığı araştırmalar sonucu oğlunun İstanbul'un önde gelen ailelerinden biri olan Akbaş Ailesi'nde olduğunu öğrenir. Şimdi tek hedefi ise o eve girip oğlunu almaktır. Zeyno, garson kılığında eve sızar ve oğlu ile ilk kez burada karşılaşır. Oğlu Çınar büyümüştür. Bundan sonra onu bırakmaya niyeti olmayan Zeyno oğlunu alıp tekrar Hollanda'ya dönme planları yapmıştır. Olayların sıra dışı akışı sayesinde her şey lehine dönüşen Zeyno, bir anda kendini Akbaş Ailesi'nin akşam yemeğinde bulur. Yemekte her şeyi anlatmaya Başlayan Zeyno, yıllar önce hapishanede doğum yaptığını ve oğlunu birilerinin kaçırdığını anlatır. Bu sırada tüm Akbaş Ailesi tedirgin ve korku dolu gözlerle onu dinler. Zeyno hedefine ulaşmıştır ve oğlunun onlarda olduğunu bildiğini söyleyip, onu almak istemiştir.
Peki Zeyno, Çınar'ı alıp kaçabilecek mi? Yıllar sonra Çınar'ın annesiyle karşı karşıya kalan Akbaş Ailesi ne yapacak?