17 Ağustos Marmara depremi ile yıkılan hayatlar, değişen yazgılar, kesişen kaderler ve her şeye rağmen yeniden filizlenen umutlar...
Genco ve Pınar’ın sırları ortaya çıkıyor
Ailesini ve tüm geleceğini 8 yıl önce meydana gelen büyük depremde kaybeden; gizemli genç Genco’nun mütevazı mahallesine açılan özel üniversitede hademelik yapması daha ilk günden bir çok düşman edinmesine yol açar. Önce okulun güzel piyano öğrencisi Pınar’ı, Ejder ve adamlarından sonra da Gülay Hoca’yı yalancı bombadan kurtarması onu bir anda üniversitenin en çok konuşulan adamı yapmıştır. Üstelik yıllar önce yaşadığı kabusun simgesi olarak hafızasına yereden piyanonun başında da Pınar’a yakalanmıştır. Genco’nun müthiş yeteneğini ve sakladığı bu büyük sırrını öğrenen Pınar, ilgi duymaya başladığı bu genç adamın gerçekte kim olduğunu öğrenmeye karar verir. Amacı uzun yıllar ayrı kaldığı ve kimliğini gizlediği kız kardeşine göz kulak olmak olan Genco ise tüm dikkatleri üzerine çekmiş olmaktan çok rahatsızdır. Zengin bir aileye evlatlık verilen ve geçmişini hatırlamayan Genco’nun kızkardeşi Özge’nin ise alkol problemi vardır. Bir barda rock solistliğine başlayan Özge, tesadüfen Genco’nun kan kardeşi Ahmet’in taksisine biner. Ahmet daha ilk görüşte Özge’ye vurulur. Okul çıkış saatlerinde onu taksisine almak için sürekli kapıda bekler. Pınar’ın milletvekilliğine adaylığını koyan babası Necati ise kızlarının davranışlarından şüphelenir, onları takip eder ve okula gider. Pınar’ın piyano bölümünde eğitime devam etmesi alacağı bursa bağlıdır. Ancak hala istediği gibi çalamamaktadır. Pınar’a yardım eli hiç beklemediği bir anda, hiç ummadığı birinden gelir. Genco’nun, hem mahallenin çete başı Ejder ve adamları, hem de kız kardeşi Özge’ye gösterdiği yakın ilginin yanlış anlaşılması nedeniyle başı derttedir.