Hilal, babası Cevdet’in kahraman bir Türk askeri olarak yanlarında olmasına büyük bir özlem duymaktadır. Milli Mücadele’nin giderek çetinleştiği bu süreçte birlikte saf tutmayı arzu eden Hilal, bunu ablası Yıldız ile paylaşır. Azize ile Cevdet’in, vaziyeti konuştukları anda Cevdet duygularını açığa çıkarır. Eskiden kendisinin bir kahraman olarak anılabileceği ihtimali olduğunu belirten Cevdet, şu an ölmesi durumunda hain ilan edileceğini düşünür. Cevdet’in sözleri Azize’yi adeta kahreder. Zira verdiği bu gizli vazife, tehlikeli olduğu kadar kaldırması da zor bir durumdur.
Yüzbaşı Yakup, tutuklandıktan sonra cezaevinde Yunan işkencesine maruz kalır. Vatanperver olduğu anlaşılan Yakup’u konuşturmak için birçok işkence yöntemi denenir. Yakup’tan, Milli Mücadele ile ilgili planları öğrenmeye çalışan Filippos, büyük bir sınav vermeye başlar. Cevdet’in zekice kurgulanmış planı neticesinde Yakup intihara kalkışır ve hastaneye kaldırılır. Hastaneden kaçmayı başaran Yakup, takip edildiğinin farkında değildir. Yakup’u adım adım izleyen Yunan Kumandanı Filippos, onu kime götüreceğini merak eder. Filippos gördüğü manzara karşısında büyük bir şok yaşar. Zira sağ kolu haline gelen Cevdet’in kendisine ihanet eden bir kuvvacı olduğunu öğrenir.
Bu gerçeği oğlu Aleksi ile paylaşan Filippos, Cevdet’i tutuklamak yerine onu takip etmeyi tercih eder. Bu sayede Mustafa Kemal Paşa’nın savaş planını öğrenirken, Türk Ordusu’nun büyük kayıplar yaşamasını sağlayabilecektir. Dikkat etmeleri gereken kişi yalnızca Cevdet değildir. Leon’un da kendilerine ihanet edebileceğini düşünen Filippos, ona karşı da mesafesini korumaya niyetlidir.