Başbakan yardımcısı Kostas, İzmir'de başarısız oldukları gerekçesiyle Vasili'yi görevden alırken, Cevdet'i de yeniden esir kampına gönderme kararını emreder. Zindana atılan Cevdet, hem Yunan Ordusu içindeki casusluk görevini hem de Eşref Paşa'yı kontrol etme görevini ihmal etmek durumunda kalır. Mustafa Kemal Paşa tarafında savaşa girmek için gün sayan Cevdet'in elini kolunu bağlayan bu hadise, ailesinden de uzak kalmasına sebep olur. Azize ile izdivaç kurmak için ortam kollayan Tevfik, bunu fırsata çevirerek duyduğu memnuniyeti Cevdet'i ziyaret ederek gösterir. Birbirlerine ''kardeşim'' diye seslenen bu eski iki dost, artık bambaşka duygular beslemektedirler. Tevfik'in sözleri karşısında gözü dönen Cevdet, onu boğmak için elinden geleni yapar.