Mardin’de yaşayan Derikfan Aşireti’nin ağası Cano Ağa’nın annesi; Sidar ana’nın bir torun istemesiyle başlayan hikayemiz, İstanbul’a kadar uzanır. Sidar Ana kocası Abdo Ağa tarafından otuz yıl evvel terkedilmiş ve oğulları Cano ve Fırat’a hem annelik hem babalık yapmıştır.
Küçük oğlu Fırat, İstanbul’da eğitim alıp doktor olmuştur. Ailesinin kültüründen uzak bir hayata sahiptir. Büyük oğlu Cano ise, Derikfan Aşireti’ne ağalık yapan, o yörenin kültürüyle yoğrulmuş bir adamdır. Sidar Ana, bir torun sevdasıyla yanıp tutuşmaktadır ve eğer bir erkek torun dünyaya gelmezse ağalık mertebesi aşiret içinden başka bir aileye verilecektir.
Cano istemediği bir evlilik yaptığı Rukiye’den çocuk sahibi olamayınca annesi, Cano’ya kızıp küçük oğlu Fırat’ın yanına İstanbul’a gider. Cano da annesini geri getirmek için, sağ kolu olan Merdan ve Cüneyt’i ve hatta Rukiye’yi yanına alıp İstanbul’a doğru yola çıkar. Cano Uçakta yanyana oturduğu güzeller güzeli Lal’e oracıkta sırılsıklam aşık olur. İstanbul’da oğlu Fırat’ın kapısına gelen Sidar Ana, Fırat’in aynı evde beraber yaşadığı bir kadın olduğunu bilmez.
Fırat’ın sevgilisi, Güneydoğu gelini kriterlerine çok uzak olan Ece’yi evin hizmetçisi sanar. Durum böyle olunca Sidar Ana, bekar zannettiği diğer oğlu Fırat’a gözünü dikmiştir. Ona hayırlı bir kısmet, iyi bir gelin arayışı içine girer. Hemen evlendirip dokuz ay sonra erkek torununu kucağına almak en büyük isteğidir. Diğer tarafta Cano, annesini eve dönmeye ikna ederken çıktığı yolda Lal ile tanışır ve aşık olur. Şans bu ya Lal birde Fırat’ın komşusu çıkınca Cano’nun heyecanı daha da artar. Fakat sonradan Lal’in Nişanlısı olduğunu öğrenmesiyle hayalleri yıkılır.
Derikfan Ailesi’nin bu karışık gündemi bir de iflas ettiklerini öğrenmeleriyle daha da karışır. Fakat Cano ağa yine yılmaz. Her zaman yanında olan ve güçlü duran Sidar Ana’sıyla birlikte, Merdan ve Cüneyt’i de yanına alarak ‘Analı Oğullu Yöresel Tatlar’ adlı aile restoranını açmaya kara verirler. Herşey’in yoluna girdiğini düşünen Sidar Ana’nın otuz yıl evvel "Ekmek almaya gidiyorum, geleceğim" diyen kocası Abdo ağa’nın ortaya çıkmasıyla tam bir kaos oluşur.