Ekip, Cevher’e karşılık parmaklıklar ardına gönderilen Ali’yi kurtarmak için var gücüyle mücadele ediyor.
Ali, merkezde, karakollarda hiçbir yerde bulunamamaktadır. Ekip seferber olmuş Ali’yi aramaktadır. Nazike, Suat ve Zeliha, Pınar’ı sakinleştirmek için yanına giderler ama nafiledir. Pınar delirmiş durumdadır. Soydan, Rıza’ya açık açık ne istediğini söyler ve “ver Cevher’i al oğlunu” der. Ama yılların Rıza Baba’sı, namusuyla, şerefiyle bu mertebeye yükselmiş insan, bunu asla ve asla yapmayacaktır. Arif Müdür’ün desteğiyle Ali’nin tutulduğu karakol tespit edilir. Ekip bir hışım içeriye dalar. Ali’yi çıkartamasalar da bir nebzede olsa destek verirler. Emniyette toplantı yapılırken Pınar içeriye girer ve babasının konuşmalarına tanık olur. Rıza o sırada “Ali’yi yakmak pahasına bile olsa, Cevher’i kimseye vermeyeceğini” söylemektedir. Pınar bunları duyunca babasıyla çok ciddi tartışırlar. Ekip, Cevher’i Soydan’a vermeden Ali’yi adalet yoluyla kurtarmanın peşindedir.