Filiz’in ailesi ile Bahri’nin ailesi arasındaki çekişmeden ve yaşanan karmaşadan, ortaya bir düğün çıkıyor! Bahri ile Filiz’in düğünü!

Gerilen sinirler, ayrılanlar, üzülenler, çekişenler derken iki aile karşı karşıya gelir. Filiz’in kuzenleri, yeğenleri ile Bahri’nin kardeşleri arasında ipler gerilir. İşin içerisine güvenlikçiler, sade vatandaşlar, çantalı teyzeler, Mehpare Hanım, Hasan Bey ve tabii ki Zeyno da girer ve ortalık tam bir cümbüşe döner. Kim derdi ki bu kargaşadan bir düğün çıkacak diye… Hem de evlenmiş bir çiftin düğünü. Birbirini çok sevmiş, yıldırım nikahı ile evlenmiş ama muradına erememiş bir çiftin, Filiz ile Bahri’nin düğünü! Düğün nerede olacak, Mehpare Hanım verdiği sözleri nasıl tutacacak, kına gecesi, bekarlığa veda partisi derken aksiyonun bir dakika eksik olmadığı mahallede ayrı bir koşuşturma başlar. Bu sırada Filiz’in de Bahri’nin de en çok duyduğu cümle “Siz nasıl olsa evlisiniz, karı kocasınız” olur ve çocukluğundan beri güzel bir düğünün hayalini kuran Filiz bu duruma çok bozulur. E, ne de olsa daha yok datti matti. Tabii bunu kimseye anlatamaz, yoksa anlatır mı?