Emniyet teşkilatında çalışmış ve Derviş'in de eski bir arkadaşı olan Sevda Emek, Yunanistan seyahati sonrası öldürülür. Derviş olayı araştırırken, hiç ummadığı bir şekilde bir adamla tanışır. Aralarındaki muhabbet çabucak bir arkadaşlığa dönüşür ve Derviş hayatındaki bu ilk arkadaşlığa gözü kör bir şekilde sarılır. Öyle ki, etrafındaki herkes adamın niyetinden şüphe ederken Derviş, inatla onu savunmaya devam eder. Bu arada, Sevda Emek'i öldürdüğünden şüphe duyulan erkek arkadaşı da, çalıştığı restoranda ölü bulunur. Ortada kimsenin göremediği bir şeyler vardır ve olayı sonuçlandırmak yine Derviş'e düşer. Derviş, bir yandan bu iki cinayetin ardındaki sırrı ortaya çıkarırken, diğer yandan dostluğun gerçek anlamını sınayacaktır.
Ercan, eğlenceli ve arkadaş edinmeyi iyi bilen bir adamdır. Derviş'i görür görmez onunla samimiyet kurar. Yalnız, çok da temiz bir geçmişi yoktur. Daha önceden başına gelen bir olay nedeniyle hapse girip çıkmıştır ve ilk anda bunu, polis olduğu için Derviş'e anlatmaya çekinmiştir. Derviş bir tesadüf eseri olayı öğrenince, Ercan'ın arkadaşlığından vazgeçmez, onun dürüst ve samimi olduğuna inanmayı seçer. Böylece Ercan, çok kısa bir zaman içinde Derviş’in yoğun sevgi ve ilgisini kazanmayı başarırken, Hülya ile İzzet adamın niyetinden şüphe duymaya devam ederler.