Miss Turkey 2014 ikincisi Dilan Çiçek Deniz, “Güneşin Kızları” ekibine katıldı. Çiçek, Kanal D’nin sevilen dizisinde Elif olarak izleyici karşısına çıkmaya başladı. Ancak Ali ve Selin’in aşkına gölge düşürdüğü için sosyal medyada topa tutuldu.
Öncelikle yeni projeniz hayırlı olsun. İlgiyle izlenen “Güneşin Kızları” dizisinin ekibine dahil oldunuz, neler söyleyeceksiniz? Böyle güzel bir diziye dahil olduğum için çok mutluyum. Elif gibi farklı bir karaktere hayat vermek güzel bir duygu.
Nasıl biri bu Elif, biraz anlatır mısınız? Sanki göründüğü kadar masum bir kız değil... Elif tatlı, deli dolu bir kız fakat daha fazla bir şey söylemeyeyim zira spoiler içerir.
Elif, Ali ve Selin’in aşkının ortasına düşüveriyor. Dizinin ciddi bir hayran kitlesi var. Fanlardan gelen ilk tepkiler nasıl? Gelen yorumların çoğu “Dilan’ı çok seviyoruz fakat Elif’e gıcık olduk” diye (Gülüyor). Sanırım bu da işimi iyi yaptığımın göstergesi.
Miss Turkey 2014 Güzellik Yarışması’nda ikinci oldunuz. Güzellik yarışmasına katılmaya nasıl karar verdiniz? Klişe bir istekle başladı benim maceram. Güzellik yarışmasına katılmak küçüklüğümden beri hayalimdi. Fakat egomu tatmin etmek için değil, hem doğal hem bilgili olup böyle de güzel olunabileceğini göstermekti.
Artık televizyonlarda, gazetelerde, estetikli, doğal olmayan genç kızları böyle görmek beni üzüyordu. En azından yeni jenerasyonda biraz olsun farklılık yaratmak, idol olarak görebilecekleri biri olsun istedim. Sadece güzel olmak, güzel insan olmak değildir. Bunu anlatmak istedim.
Peki, oyunculuk maceranız nasıl başladı? Ben 7 yaşındayken, annem öğrencilerine ABD’li oyun yazarı Neil Simon’un Anton Çehov’un kısa oyunlarından ve öykülerinden yola çıkarak yazdığı “Sevgili Doktor” adlı oyunu çalıştırıyordu. Ben de bütün replikleri ezberlemiştim (Gülüyor). Lisede İsmail Baha Sürelsan Konservatuvarı’nın sınavlarına girip kazandım. Üç sene boyunca tiyatro eğitimi aldım. 17 yaşındayken Liselerarası Tiyatro Yarışması’na katılıp oyunculuk ödülü aldım.
Sizce bu sektörde güzellik ne kadar etkili? Güzellik hiçbir şekilde hayatın içinde tek başına yeterli değildir, bunu hepimiz biliyoruz. Hiçbir şey tek başına varolamaz. Çocukluğumdan beri kendimi geliştirmek için çabaladım.
İleriye dönük planlarınız var mı? Neler? Yurtdışında oyunculuk dersleri almak ve orada projelerde yer almak istiyorum. İngilizce’yi 7 yaşımdayken kendi kendime dizi izleyerek öğrendim ve hâlâ çılgınlar gibi dizi izlerim. Öte yandan New York Film Academy ile görüştüm ve bana burs verdiler. En kısa zamanda gidip eğitim almak istiyorum.
Sizi daha yakından tanıyalım. Ailenizden ve set dışındaki hayatınızdan bahseder misiniz? Annem; tam zamanlı anne, yazar, sanatçı, edebiyatçı, hippi, arkadaş, sevgi dolu bir kadın... Babam; baba gibi baba, en yakın arkadaş, öğretmen, doğa sever, yazar, harika adam. Dünyanın en şanslı çocuğu gibi hissediyorum kendimi. Set dışında genelde evde vakit geçiyorum. Tam bir ev kuşuyum. Kitap okuyup, dizi izleyip, kendimi geliştirdiğim ve huzur bulduğum yer evim.
Şiire olan ilginiz ne durumda? Bir kitabınız varmış... Evet, 15 yaşımda “Güneşi Annem Sanırdım” adlı kitabımı çıkarmıştım. İkinci kitabımı hazırlıyorum. Fakat içime sinene kadar hazırlık devam edecek.
Sette beklerken en çok neler yaparsınız? Tekrar tekrar sahneleri gözden geçiririm, kitap okurum. Her zaman yanımda kitap taşırım, bir davete giderken bile.