3.Bölüm

Keşanlı Ali’nin tüm geleceği değişmek üzeredir.
İftiraya kurban giden Ali hapse düşer. Parmaklıklar ardında mahkeme kararını bekleyen Ali, Zilha’yı bir türlü masum olduğuna inandıramaz.
 
Ali’nin yokluğundan faydalanan Sipsi, Zilha’yı bir gölge gibi takip etmeye başlar. Zilha ise kendi ayakları üzerinde durmak için harekete geçer.
 
Çamur İhsan ölmüştür. Sinsi Sipsi’nin kurduğu tuzak tıkır tıkır işlemiş, her şey elinde kanlı bıçağı tutan Ali’nin aleyhine işlemiştir. Masum olduğunu söylese de kendini kimseye inandıramayan Ali’yi en çok deliler gibi sevdiği Zilha’nın da diğerleri gibi düşünmesi yaralar. Mahalleli tarafından kolayca katil damgası yiyen Ali, parmaklıklar ardında mahkemenin kararını bekler. Annesi ile Şerif Abla ziyaretine gelirken o, Zilha’yı beklemektedir.  Zilha ise Ali ile kurmayı hayal ettiği geleceğinin dayısı Çamur İhsan’ın ölümüyle yok olduğunu düşünür. Bu durumdan masum olduğuna bir türlü inanmadığı Ali’yi sorumlu tutar. Ali’ye yardım eli hiç ummadığı birinden, Suzan’dan gelir. Suzan ile babası Hulusi Bey, Ali’yi kurtarmak için ona en iyi avukatı tutarlar. Zilha’nın hasreti ile yanan Ali, hapishanede çok büyük zorluk çekmektedir. Koğuşun ağası ile adamları onu her fırsatta ezmektedirler. Hapishanedeki düzene ayak uyduramayan Ali’nin yalnızlığı, eski bürokrat Ali Cengiz’in koğuşa gelmesiyle son bulur. Ali’nin yokluğunu fırsat bilen Sipsi ise Zilha’nın peşine düşer. Biçki dikiş kursuna giden Zilha, kendi ayakları üzerinde durma kararı alır.  Mahallenin kadınları ile birlikte diktikleri kıyafetleri kermeste satmaya başlarlar. Bu durum kadınlardan haraç alamayan Sipsi’nin hiç hoşuna gitmez ve onların işlerini bozacak yeni planlar yapar. Koğuştaki aşağılayıcı düzene artık katlanamayan Ali, bardağı taşıran tatsız bir olay sonrası isyan eder.  Koğuş ağası başta olmak üzere herkese meydan okur. Keşanlı Ali için artık namını yürütme zamanı gelmiştir.