Burada kendisine tamamen zıt karakterde olan, Kemal Başkomiser ile birlikte çalışmak zorunda kalır. Emekliliğine çok az kalmış olan Kemal Başkomiser, bu çılgın adamla çalışmayı kesinlikle reddeder. Kader ağlarını çoktan örmüştür bile, Kemal istemeden de olsa Aslan’la göreve başlar. İlk işleri bir otel odasında aşırı dozdan ölen bir genç kızın ölümünü araştırmaktır. Simge Civanoğlu adındaki bu kız, Kemal’in yıllar öncesinden tanıdığı bir polis arkadaşı Halit Civanoğlu’nun kızıdır. Olayı araştırmaya başlayan Aslan ve Kemal kızın ölümünün babasıyla bir ilgisi olabileceğini öğrenirler. Hemen kolları sıvayıp Simge’nin görüştüğü adamları bulmaya çalışırlar. Bu arada her gittikleri yerde karşılarına çıkan gazeteci kız Alev, ayak bağı olmaya başlamıştır. Aslan bir yandan bu gazeteciyle uğraşırken bir yandan da öfkesine karşı koyamadığı olayların içine kendi tarzı ve üslubuyla dalarak, sürekli ortalığı dağıtır. Aklın ve sağduyunun temsilcisi olan Kemal Başkomiser ise bu duruma giderek sinirlenmeye başlar. Böylece birbirleriyle sürekli didişerek, çekişerek de olsa, Simge adında bu kızın ölümüne sebep olan mafyanın peşine düşerler. İz peşinde gittikleri bir evde onları büyük bir sürpriz beklemektedir.