‘Güllerin Savaşı’ dizisinde canlandırdığınız ‘Gülru’ karakteriyle aranızda benzerlik var mı?
Gülru sevdiği mesleği yapabilmek için çok çabalıyor ve müthiş hırslı bir karakter. Ben de çalışmayı seviyorum fakat onun kadar hırslı ve tutkulu olabilmem mümkün değil. Hırstan daha önemli şeyler var hayatta. Huzurluysan, mutluysan, keşkelerin yoksa senden iyisi yok. Hayattaki esas başarı bu bana göre. Ayrıca Gülrü, Gülfem’e hastalık derecesinde hayran. Birilerini bu kadar idealleştirmenin doğru olduğunu düşünmüyorum.
Oyunculukla ilgili yapabileceğiniz en uç şey nedir?
Bilmiyorum... Uçlarımı ben de merak ediyorum. Oyunculuk; ‘Bunu da yaptım bitti. En ucu, en ötesi buydu’ diyebileceğiniz bir meslek değil. Sürekli kendinizi geliştirmek durumundasınız. Zaman geçiyor ve hiç tahmin etmediğiniz şeyleri öğrenirken buluyorsunuz kendinizi.
Oyuncu olarak hatırı sayılır miktarda rolünüz oldu...
Okul zamanından beri hep bir yerlerde oynuyordum; tiyatroda asistanlık yapıyordum. Teknik donanımın yanında oyunculuk, tecrübe ile pişebileceğiniz bir meslek. Elimden geldiğinde fırsatları değerlendirmeye çalıştım ve hala çalışıyorum.
Magazin haberlerinde sizi pek göremiyoruz. Neden?
Yaptığım işler dışında basında olmaktan hoşlanmıyorum. Ona göre yerlere gidiyorum. Kendi mahallemde çok mutluyum.
YAŞAM BENCE AŞKLA BAŞLAR
Yemek yapar mısınız?
Zamanım oldukça yapıyorum. Et yemeklerine sarmış durumdayım. Farklı marine formüllerim; soyalı ballı sos gibi uygulamalarım var.
Yalnız kalmaktan hoşlanır mısınız?
Hem de çok...
En sevdiğiniz pazar planı nedir?
Doğa, bol oksijen, kitaplarım, arkadaşlarım...
Zamansızlıktan yapamadığınız bir hayaliniz var mı?
Çok var. Okunacak kitaplar, gidilecek yerler, izlenecek filmler... Program rahatladığında bunları unutmamak için bir defter bile yaptım kendime.
Aşk neyin başlangıcı, neyin sonudur sizce?
Aşk yaşamın başlaması demek... Aşkın her çeşidinden bahsediyorum. Aşk o anda, orası dışında olmak istediğiniz bir yer olmaması demek.
Hayatınızda biri var mı?
Evet, var.
Yeni yıl dileklerinizi alalım...
Geleceğe daha umutla bakabildiğimiz, özgürlüklerimizin, haklarımızın daha çok farkında olduğumuz bir yıl diliyorum.
MiNiK BESTELERiM VAR
Konservatuvarda keman ve piyano eğitimi almışsınız. Çalmaya devam ediyor musunuz?
Evimde bir piyanom var, zaman zaman başına geçip az da olsa çalıyorum. Bir iki minik bestem de var. Müzikle uğraşmak gerçekten çok rahatlatıcı.
Hayatta en çok özlediğiniz şey nedir?
Bazen gerçekten düzenli bir hayatı özlüyorum. Hangi gün ne kadar çalışacağımı bilmek, günlerini ve saatlerini ayarlayabilmek...
Röportajın tamamı Marie Claire dergisinde.