X
X

Güzelim kız kötü yola mı düşecek?

13.08.2012 Pazartesi 14:03 (Güncellendi: 08.11.2016 - 16:15)

Kötü Yol'un Nuran'ı Şükran Ovalı, Hürriyet Pazar'a konuştu.

Orhan Kemal’in ‘Kötü Yol’ romanından uyarlanan aynı isimli dizi, sezonun ses getiren işlerinden. Dizide, hayallerinin peşinden Adana’dan İstanbul’a gelen ‘Nuran’ karakterini, fiziğiyle Penelope Cruz’a benzetilen Şükran Ovalı (27) canlandırıyor. Kimdir diye merak ettik, birlikte hikâyenin çıkış noktası olan Yeşilçam Sokak’a gittik, kötü yola düşmeden konuştuk.

 
Sizin bu ‘Kötü Yol’a nasıl düştüğüzle başlarsak...
- Tam zamanında düştüm (gülüyor). Menajerim bir rol için seçmeye katılmamı istedi. Bir sürü oyuncu arasından Nuran karakteri için seçildim ve dizi hikâyem başladı.
 
Hikâye 1965’te geçiyor. 2012’ye kıyasla sizce Türkiye’de neler değişmiş?
- Değişen bir şey yok. Hâlâ kızları kendinden yaşça büyük adamlara vermeye devam ediyorlar. Özgürlüğümüz elimizden alınıyor. Başkalarının söylemleriyle hareket ediyoruz. En rahat yaşayanımız bile sistemin içinde bir şekilde korkutuluyor. Hâlâ herkes yıldız olmak istiyor. Ve hâlâ oyunculuk dünyasında gerçek bir ‘Fight Club’ (Dövüş Kulübü) durumu yaşıyoruz.
 
Canlandırdığınız Nuran karakteri her şeye başkaldırıp İstanbul’un yolunu tutuyor. O anarşist ruh sizde de var mı?
- Ailemde hiç oyuncu yok. Gönüllü deli bir tek ben çıktım. İzmirliyim. Dört yıllık İstanbul Müjdat Gezen Sanat Merkezi’ni burslu kazanıp İstanbul’a gitmek istediğimi söyledim. Babam, “Neden 9 Eylül’de okumuyorsun? İstanbul büyük bir şehir. Ben bile korkuyorum” dedi. Ama yürekten istiyordum. Makine mühendisi annem benim için emekli oldu ve birlikte İstanbul’un yolunu tuttuk.
 
Peki sonra?
- Bir yandan tiyatroda oynuyor, bir yandan okuyordum. Bu yüzden dizi setlerinde tam gün geçiremiyordum ama para kazanmam da gerekiyordu. Zaten yolun başındaydım. Bu yüzden yan rollerde oynadım.
 
Diziye dönersek... ‘Kötü Yol’ lafı bir klişe. Oyuncu olmak istediğinizde sizi de “Aman dikkat et kötü yola düşme” diye uyardılar mı?
- Hepimiz bu lafı birilerinden duymuşuzdur. “Ünlü olup artist olup kötü yola mı düşeceksiniz?” derlerdi. Babaannem de “Oyuncu mu olacaksın! Evlen çoluk çocuk sahibi ol, o oyuncuların hangisi evleniyor” derdi.
 
Oyuncu olmak isteyenlerin hâlâ kötü yola düşme ihtimali var mı?
-Eskiden evlerde bırakın televizyonu, paket ambalajı bile yoktu. Şimdi öyle mi? Günümüzde bu dediğiniz o kadar basit değil. Hepimiz televizyonla, internetle büyüdük, bizi kandırmak zor!
 
Sokakta size kötü yol esprileri yapıyorlar mı?
- Evet, “Ay güzelim kızsın, kötü yola mı düşeceksin? Çok üzülüyorum ağlama” falan diyorlar.
 
NEDEN HEPİMİZ ÖPÜŞMÜYOR GİBİ DAVRANDIK?
 
Dizideki Adana şivesine ve 1960’ların ruhuna nasıl hazırlandınız?
- Benim gibi daha yürümeye başlamamış, sadece yolu gören biri için çok zor bir karakterdi. Hem naif, hem gözükara, hem korkak; her duyguyu dallarında tomurcuk gibi tutan bir kız. Bu konuda oyuncu koçu İpek Bilgin’le çalışmayı şirketimden özellikle istedim. Önce o dönem Türkiye’sini, sonra karakteri, her şeyiyle birlikte oturtturduk.
 
Sizin de bazı eski dönem oyuncular gibi ‘öpüşmem, sevişmem’ gibi kurallarınız var mı?
- Hayatın içinde sevişmek ve öpüşmek yok mu? Neden şimdiye kadar hepimiz öpüşmüyor gibi davrandık? İyi bir yönetmenin elindeyse ve o kadının nasıl seviştiği merak ediliyorsa olur. Ama 20 bölüm oynadıktan sonra sadece sevişme sahnesi varmış gibi o sahne konuşulunca da üzülür insan... Bir dizide  ölüm sahnesi de canlandırmak çok zor ama kimse “Vay ne güzel öldü” demiyor işte.
 
Sizin açınızdan ölmek mi sevişmek mi daha zor?
- İkisi de ince çizgide. (Gülüyor)
 
OYUNCULUK ASKERLİK GİBİ!
Artık piyasada çok oyuncu var. Bu durum askerlik gibi zorunlu hale geldi. Sanki herkes mutlaka yapmalı. Benimse tek yapmak istediğim şey bu ve bu yüzden durmadan kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Seyirciler de artık dizilerde iyi oyunculuğa önem vermeye başladı. Böyle bir iş için çok bekleyip sabrettim. Şimdi içim rahat. Hayatımın çok güzel bir dönemini yaşıyorum. Hep oynamak istediğim oyuncu arkadaşlarımla çalışıyorum. Sanırım isteklerimin gerçekleştiği bir süreçteyim.
 
KADINLAR AFFEDER AMA NEYİ AFFETTİĞİNİ UNUTMAZ
 
Daha önce oynadığınız rollerden bende kalan fettan ve vamp imajınız. Aslında nasıl birisiniz?
-Hayatın içinde tek bir duygu üzerinden yürümeniz mümkün değil. Bir kadının içinde de insana ait her duygu barınıyor. Çocuksu bir yönüm var.
 
Aşka gelirsek… Dizilerde sevgilisinden kazık yiyen kadın yine o erkeğin peşinden gitmeye devam ediyor. Bu gerçekten böyle mi?
- Kadınlar affeder ama neyi affettiklerini unutmazlar. Hayatta erkeklere alternatif çok ama kadın seçtiği kişiye ait olmak istiyor. Valla siz erkeklerde bir özgüven bir özgüven! Ben kadınların bu konuda bazen daha mert olduğunu düşünüyorum.