Su, kaçtığı herkesle yüzleşmek zorundadır. Üstelik de hepsiyle aynı anda. Durumu kurtarmaya çalışsa bile, Ayşegül’ün onu görmesi, herkesin döndüğünü bilmesi demektir. Su, geceyi oradan kaçmadan bitirirse, iş onun olabilecektir. Aksi halde parasız ve okulsuz kalacaktır.
Su’yla karşılaşmalarının ardından Ayşegül, Çetin’e karşı hissettiklerini saklamaya çabalamaktan vazgeçer. Çetin’in Su’ya düşkünlüğü onu deli etmektedir. Bu, Ayşegül için savaş demektir ve onun dünyasında kaybetmeye yer yoktur.
Arzu ve Ali’nin, toz pembe ilerleyen ilişkilerini Arzu’nun hamilelik haberi sarsar. Bundan sonra ilişkinin nasıl devam edeceği tamamen Ali’nin elindedir.
Diğer yandan Fulya ve Demir’in durumu, Su’nun kafasını kurcalar. Sormamaya çalışsa bile bir yere kadar durabilir. Fulya’dan öğrendikleri Su’yu huzursuz edince, Su dayanamaz ve Demir’e gider. Acaba Demir eskisi gibi Su’nun bir lafıyla her şeyi unutabilecek midir? Demir, kendini Su’yu düşünmediğine inandırmıştır ama Su’yu görmesi bütün dengesini bozar. Her ikisinin kafası da çok karışıktır.
Çetin, Su’yu gördüğünden beri ondan başka bir şey düşünememektedir. Ne yapıp edip, onu bu sefer, beraber olmaya ikna etmelidir ve bunun için harekete geçer. Çetin hayatında yaptığı en romantik eyleme girişir. Ama bu durum Su’nun başına dert açacaktır.