Kanal D'nin 17 Şubat Pazartesi akşamı izleyici karşısına çıkacak olan "Ne Diyosuun" adlı komedi dizisinin başrol oyuncularından İlker Aksum, Hürriyet gazetesine verdiği röportajla, yeni dizisi hakkında doneler verdi.

 

 

 
* Uzun zamandan sonra “Ne Diyosuun” ile komediye geri dönüyorsunuz. Hayırlı olsun...
- Teşekkürler... Evet, bir süre sadece dramalarda rol aldım ama bu bilinçli olarak verilmiş bir karar değildi. İstediğim gibi bir komedi teklifi gelmemişti. Komediyi yazmak da zordur, oynamak da. Senaryo yoksa hiçbir şey yoktur diye düşünenlerdenim.
 
* “Ne Diyosuun”dan nasıl beklentileriniz var?
- Öncelikle dizimiz 65 dakika. Ne izlerken seyirciyi sıkacak ne de çalışırken bizi. Bu diziye “evet” dememin en büyük nedenlerinden biri bu. Gençlerin yakalayabileceği güzel ve değişik bir dizi. Ayrıca senaryo ve çekim dili çok farklı.

 

* Nasıl?
- Mesela kameraya dönüp seyirciyle konuşacağız. Ekran başındakilerle dertleşeceğiz yani. Veya karşımızdaki adama “kağıt gibi adamsın” derken onun görüntüsü bir anda kağıt gibi buruşacak. Tüm bunlar diziyle ilgili hoşuma giden detaylar. Bir de çok hızlı bir akışa sahip.

 

* Türk televizyon seyircisi hazır mı bu tarz yeniliklere sizce?
- Şimdiki dizilerin hepsi birbirine benziyor. Değişik şeyleri izlemek her zaman daha keyiflidir. Bence çok beğenilecek. Sosyal medyada da ciddi bir takipçi kitlemiz olacağına inanıyorum.

 

* Siz nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
- Ali Kemal, bildiğim tiplemelerinden; haylaz, sorumsuz, vurdumduymaz ama iyi yürekli biri. Bu tiplemeyi çok severim ben.

 

* Dizinin hikâyesini baz alarak sorayım; eski sevgiliden dost olur mu sizce?
- Olur tabii. Eskiden duygusal birliktelik yaşadığım birçok arkadaşım var benim.

 

* Televizyona dizi dışında başka işler yapmak ister misiniz?
- Düşündüm aslında ama iddialı olamayacağım bir işte yer almak istemiyorum. Oyunculukta çok iddialıyım. Üstelik yerli-yabancı kimi izlersem izleyeyim bu iddiam aynı şekilde devam ediyor.

 

* Yabancı oyunculardan kimleri beğeniyorsunuz?
- Russell Crowe benim için çok büyük bir aktör, kendisiyle karşılıklı görüşme fırsatım da oldu. Filminde rol almam için görüşmüştük.

 

* Nasıl geçti?
- Bizdeki gibi deneme çekimi falan olmadı. Sadece yarım saat sohbet ettik. Onlar için daha çok enerji önemli.

 

* Görüşme nasıl sonuçlanır sizce, kapar mısınız rolü?
- Yok, sanmıyorum.

 

* Neden?
- Bu işler biraz arkadaşlık, menajerlik ve kulis meselesi... Biraz da eksiğim var açıkçası. İngilizce bilmiyor olmam en büyük sorunlardan biri.

 

* Dilara Gönder’in ilk oyunculuk deneyimi bu. Nasıl buluyorsunuz oyunculuğunu?
- Dilara’nın deneme çekimini izledikten sonra “Benim için tamadır” dedim. Aslolan enerjidir bence. Bu yüzden hiç endişe duymadım. Türkiye’nin en büyük starlarıyla da çalıştım, neyin ne olduğunu çok iyi biliyorum. Enerji ve disiplin bu iş için sahip olmanız gereken ilk şey.
 
Oyunculuğu da sahne içinde kurtarması yeterli. Piyasa “Bundan da oyuncu olur mu?” dediğimiz bir sürü insanla dolu. Üstelik oyuncu olmak için ciddi bir akademik geçmişe sahip olunması gerektiğine de inanmıyorum. Dilara’nın enerjisi ve tipi bu rol için çok ideal. Öyle bir tipi var ki, komediye de uygun dramaya da.

 

Röportajın tamamını okumak için TIKLAYIN!