Sultan ve Şeyhmus'un Cemal’in düğünündeki dansı, kimilerini umutlandırırken, kimilerini ise hırslandırıyor.
Faik, Şeyhmus'un ölmesini değil, kendisi gibi acı çekmesini istemektedir. Bu hesaplaşma o kadar kolay olmayacaktır. Sultan, Cemal'in düğününe yardım etmeye çalışırken, tek eksiğin düğün yeri olmadığını, aynı zamanda gelinin de olmadığını görür. Elde bir tek davetiye vardır. Kız, ailesinden istenecektir. Sultan bunu tek başına yapsa, iş hemen hallolacaktır ama kız istemeye giderken Şeyhmus'u yanına alınca işler sarpa sarar. Sonunda kızı kaçırmak zorunda kalırlar. Başlarına gelmeyen iş kalmaz.
Çığ gibi büyüyen talihsizlikler zincirini sonunda Şeyhmus kırar ve kızın ailesini ikna eder. Mutlu son olur ve düğün gerçekleşir.
Boşanma gününe adım adım yaklaşan Sultan ve Şeyhmus, düğün hazırlıkları sürecinde yakınlaşmışken, düğün de iyice yakınlaşırlar. Sultan'ın kafası her geçen dakika daha çok karışır. François ile yakınlaşması da onları mutlu aile tablosunun içine sokar. Bu duruma memnun olanlar kadar rahatsız olanlar da olur. Hele de Sultan ve Şeyhmus'un dansı kimilerini umutlandırırken, kimilerini hırslandırır. Boşanma günü gelip çattığında herkesi büyük bir sürpriz beklemektedir.