Yıllarca içinde sakladığı aşçılık hayaline kısa sürede ulaşan Erdem, yeniliklere ve değişikliklere ne kadar meraklıysa, sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer düşüncesiyle hareket eden annesi de bir o kadar uzaktır ve sözünü dahi etmek istemez. Erdem artık sürekli azarlanan küçük çocuk olmaktan sıkılmıştır. Annesini ve ablasını ikna edebilmek için farklı yollar denemeye karar verir. Erdem'in çabalarından Yavuz da nasibi alacak, hem kendini hem de diğerlerini epey zor durumlara düşürecektir. İş ve aşk yaşamı arasında kendince bir denge yakalayan Oğuz'u büyük bir sınav beklemektedir. Bir yandan inatçı annesi ve ablası, diğer yandan Hülya, Yavuz ve Oğuz, sürpriz misafirler, bir de zorla gidilen bir düğün; huzur henüz Erdem'e çok uzaktır.