Hayriye Hanım, halasından kalan mirasın mutluluğunu yaşarken; Ali Rıza Bey, oğlunun mahkumiyetinin diyeti olarak etrafında yapılanları acı içinde izlemektedir. Fikret yeni hayatında küçük ama kararlı adımlarla ilerlerken, hayatını altüst eden ihanetin iziyle karşı karşıya kalır. Bu karşılaşma, henüz iyileşemeyen yaraları derinden sızlatacaktır. Tahsin’in Fikret’le yeniden bir araya gelmek için attığı adımlara kıskançlığın ve öfkenin gölgesi düşünce, aralarında geri dönüşü olmayan bir uçurum yaratacaktır.
Babasının gözleriyle her karşılaştığında vicdan azabı büyüyen Leyla ise, sonunda tüm gerçekleri Ali Rıza Bey’e itiraf eder. Artık şüphelerinden emin olan Ferhunde de, gerçek katili Serhat Koyuncu’ya işaret etmiştir. Esaretin ağırlığıysa hapishanede Şevket’in direncini kırmaya başlamıştır. Hayriye Hanım kendisine miras kalan evin resmi işlemlerini tamamlamak üzere Oğuz’la birlikte yola çıkar. Hayriye Hanım’ın yokluğunda, Fikret’in baba evine birkaç günlüğüne gelişi, Ali Rıza Bey’in yüzünü uzun bir süreden sonra güldüren tek şey olacaktır. Etrafı kirli yalanlarla sarılan Leyla, suçluluk duygusuna ve vicdan azabına son verecek yolda bir tercih yapmak zorunda kalır.