Meryem, Levent’e “Levent Bey” diye hitap ederek aralarına bir duvar örer. Levent, Meryem’in bu tavrı karşısında üzülür, özür dilemeye çalışsa da her seferinde Meryem’in buz gibi tavrıyla karşılaşır. Levent, Meryem’in gelinlik mevzusu yüzünden böyle davrandığının farkındadır. İstemeden de olsa Meryem’e önyargılı davranmış ve onun üzülmesine neden olmuştur. Hastanenin gönderdiği avukat, Melis’in bebek sahibi olabileceği müjdesini vermiş hem de hastaneden şikayetçi olmaması için Melis’le konuşmuştur. Bahadır bu durumu sorgular, Melis olayı saptıran bir yalan söyleyerek mevzuyu kapatmaya çalışır. Ancak; Hülya Melis’in bu halinden şüphelenir. Melis, avukatın verdiği kağıdı panikle yırtar; fakat gerçeği aydınlatacak önemli bir parçayı düşürür. Hülya bu kağıt parçasını alır ve Bahadır’ın görebileceği bir yere koyar.
Levent ve Meryem ise Durmuş’un ilk mahkemesi için tanık olarak dinlenecektir. Levent’le baş başa kalmak istemeyen Meryem, Cemil ve Neriman’ın onlarla gelmemesi üzerine bu durumdan kaçamaz ve Levent’le baş başa yolculuk etmek zorunda kalır. Mahkemeden çıktıkları zaman Meryem, Cemil ile dönmek ister. Fakat Cemil gitmiştir. Meryem inat eder, Levent’in arabasına binmez, tek başına dönebileceğini söyler. Levent ise, Meryem’in bu inatçı tavrı karşısında sinirlenir ve arabasına atlar, basar gider. Meryem, Levent’ten hiç böyle bir hareket beklemiyordur, şaşırmış arkasında bakakalır. Meryem, şimdi tek başına ne yapacaktır?