Meryem, Levent’in işyerine kadar gelip özür dilemesinden memnun olsa da konağa dönmeyeceğini söyler. Uğramış olduğu onca hakareti unutması kolay değildir. Levent daha fazla ısrar edemez. Ama holdingte Cemil’in, konakta Ulviye’nin sorularıyla karşılaşınca, Meryem’e dönmesi yolunda yeterince ısrar etmediği için kendini suçlar. Öte yandan Ömer, ablası dönmediği için tam bir hayal kırıklığı yaşamaktadır.
İş çıkışında Meryem’i yakalayan Ayşe, Levent’in hem de ayağına kadar gelerek özür dilediğini, daha ne istediğini söylese de Meryem geri adım atmaz. Beri yanda Cemil de Levent-Meryem’i bir araya getirmeye uğraşmaktadır. Ayşe, Meryem’i; Cemil de Levent’i razı edecek, ikiliyi bir piknikte buluşturacaklardır. Meryem-Levent, Belgrad Ormanları’nda buluştuklarında, Cemil ve Ayşe’nin oyununa geldiklerini anlar. Ama yapılacak bir şey yoktur. Öte yandan Ömer’in sevinmesi, her ikisi için de çok önemlidir. Meryem yürüyüşe çıkınca, Levent de onu takip eder; konuşup Meryem’i dönmeye ikna etmeye çalışacaktır. Ama Ömer kayıplara karışınca herkesi bir telaş alır. Ömer hiçbir yerde yoktur. Levent gölde Ömer’i aramaktayken, ablasına kelebek yakalamaya çalışan Ömer gelir. Herkes derin bir soluk alır. Ömer’e kavuşmuş olan grup tam bir mutluluk yaşamaktadır. Haberi Aslı’dan alıp da ormana gelmiş olan Melis bu sahneyi görünce çıldırır ve kimselere gözükmeden çekilir.
Meryem, Levent’in tüm ısrarına rağmen konağa dönmeyi kabul etmez… Ama ertesi sabah, Ayşe’den Levent’in üşütüp hasta olduğunu öğrenince kendini daha fazla tutamayıp konağa gelir. Kapıyı Aslı açar. Meryem salona girip de hasta Levent’le ilgilenen Melis’in Levent’i öpmek üzere eğildiğini görünce, sesini çıkarmadan geldiği gibi geri döner.