Tarihçi Prof.Dr. İlber Ortaylı bugün Ortadoğu'da yaşananları tarihsel perspektiften Abbas Güçlü İle Genç Bakış'ta öğrencilerle değerlendirdi.
İşte programdan satır başları:
Ortadoğu'da Neler Oluyor?
- Kurulu düzenin kırılması. Gelişmenin normal trendlerine eğilimlerinin dışına çıkması, standart sapmaların ötesinde bir kaosa dönüşen köklenme var. Ortadoğu’nun son yüzyılı budur. Hemen hemen 4 asırlık bir Osmanlı hakimiyeti vardı. Yavuz Sultan Selim fütuhatı başladığı zaman Çukurova Bölgesi, hatta bugünkü Güneydoğu Anadolu Bölgesi tam anlamı ile elimizde değildi.
- Haritalar değişir. Ama ne kadar değişir? Onu tayin edecek bir takım unsurlar vardır.
- En doğru seyit şeceresi bana göre İsmaillilerin ki. Öbürlerinin hepsinde bir işaret konuluyor.
- Suudiler ayrı bir kabile. Son derece püriten diyebileceğimiz. Bugünkü Arabistan’a 1.Harpten sonra Suudi Hanedanı hakim oldu. Faysal soyu gitti ve Suudiler yönetmeye başladılar.
- 1950’lere kadar İran petrolleri de çok şey getirmiyordu.20. Yüzyıl başında sanayinin büyümesi ile açığa çıktı. Çok aranan bir malzeme değildi. 1950’lerden sonra bir patlamaya geçti. O patlamalardan sonra bizde isteriz diye ağlamalar başladı.
- Bu bölgeye huzur çok gelmez. Petrol biter su sorunu çıkar. Su çok önemli.
- Terör ortak bir problemdir. Kimin aklına gelirdi Paris’in orta yerinde yaşanan terör.
- Ortadoğu Türkmenleri bizim kültürel korumamız altındadır. Bizim moral borcumuzdur. Yükümlülüğümüzdür. Kırım Türkleri, Makedonya, Bulgaristan, Yunanistan Türkleri, Kıbrıs malum. Bunlara karşı Türkiye’nin kültürel borcu vardır.
- Tarih ilmi kahinlik değildir. 50 gün sonra, 5 yıl sonra ne olacak bilemeyiz. Tarih tekerrür falan etmez. Ama insan cemiyeti, toplum karakteri birbirine benzer. Olsaydı ile tarih yapılmaz.
- Sınırlarımızı kasıt ile yapmadık, birinci cihan harbi sonunda düz bölgelerde ordu tutunamadı. Biz o zaman Türk olan Halep’i bile bırakmak zorunda kaldık.
- Misak-ı Milli'de Kürdistan’ın yeri yok.
- Türkiye hiçbir zaman koca Ortadoğu’nun jandarması olmadı. Hiçbir hayalperest hükümet böyle bir şeye fazla teşebbüs etmedi. Sadece gürültüsünü yapan oldu. Ortadoğu’nun jandarması yoktur, problem ordadır.
- "Neo Osmanizm" gibi lafları bizde maalesef kasabadaki devrimci kafa ve Türkolog çevresi uyduruyor.
- Geçmişin oryantalistinin ön yargıları vardı. Ama bilgisi çoktu. Bugünün oryantalistinin bilgisi az ama tribüne oynuyor. Daima söyledikleri şey sınırlı ve çarpıtılmış.
- Türk toplumu yaşamak için form değiştirmek zorunda olan bir toplumdur.
Büyük Ortadoğu Projesi Nedir?
Büyük Ortadoğu Projesinin nereleri kapsadığını, ne hakkında konuşanlardan ne de Amerikalıların kendinden duymadım. Ortadoğu tarif ediyorlar hala, o Ortadoğu’nun sınırları çizilmiş vaziyette değil.
Ayaklanmalar
Osmanlı, 4 asır huzur ile yaşadı.2 önemli isyan var. Birincisi Dürzü isyanıdır. Lübnan'da 17. Asırda Muanoğlu Emir Fehreddin, yer cücesi gibi kısa boylu, kızıl sakallı ama inanılmaz derecede zeki ve entrika ve dünyaya çok açık bir Dürzü Emiridir.
2. İsyan 19. Asırda 2. Mahmud dönemini içerir. Vahabi ayaklanması. Az bir olay değildi. Ama bastırıldı.
Bizim dikkate almadığımız bir Türk Kolonizasyonun'da, 1783 Kırım’ın ilhakı ve 1853 Kırım Savaşı’ndan sonra. Kırım savaşında müttefikler yarımadaya çıktıklarında yerli halk onları çok büyük iştiyak ile karşıladı. İçlerinde Türk ordusu var zaten. Kafkaslarda aynı şey oldu. Şeyh Şamil ayaklanmaları.
Atatürk ve Ortadoğu
Mustafa Kemal Atatürk’ün Ortadoğu’ya bakışını bugün bir politikanın yansıması olarak ele alırız. Hiçbir şekilde söylediklerini reel bir bakış ile ele almayız. Mustafa Kemal Atatürk zamanımızda çokça rastladığımız tipte her şeyi konuşan adamlardan biri değildi. Bir imparatorluk kalıntısı merkezi bir konumdaki bir devletin başındaki bir liderdi. Ortadoğu Devletlerinin her biri ile iyi ilişkiler kurma gayretindeydi. Böyle bir liderin, mareşalin, kurmayın… Türk Kurmayları ne diyeceklerini iyi ölçerler. Onlara öğretilir bir şekilde.
Bölgenin Yeni Gücü İran mı?
- İran’ın kendine göre çıktıları vardır. Avrupa ile bağları çok zayıftır. Bu yüzden kendine göre hayalleri olan bir memlekettir. Sanayici bir ülke değildir.
- Ambargonun kalkması mevcut potansiyelini patlatacak. İlk önce uçak ısmarlıyor. Çünkü bunaldı. Memleketin içinde uçaksız seyahat etmek mümkün değil.
- İranlılar hiçbir zaman kalkıp ta "pis Arapların, Arapçılığı" diye laf etmiyor. Nasyonalizm Arap diyorlar.
İsrail Güvenliği
Britanya’nın Filistin yönetimi çok iyi değildir. Maalesef kendi idari ve ustalık imajını Ortadoğu Ülkelerinde, en başta Osmanlı İmparatorluğu'nun mütareke dönemi dahil olmak üzere çok fena heder etti. Türkiye’de çok beceriksizdi. Olur, olmaz unsurları kullandı yardımcı kuvvet olarak. Fransa’da yaptı. Bir kere oradan çuvalladı.
- İsrail’in talihsizliğinde dış politikadan çok iç politika vardır.
Osmanlı İmparatorluğunda Türklük
Osmanlı İmparatorluğu'nda "Türklük" her zaman var olan bir şeydi. Şimdi deniliyor ki o Osmanlı, biz Türk’üz. Bu yanlış. Çünkü Osmanlı bir kimlik adıdır. Osmanlıyız diye çıktığı zaman Osmanlılar, tıpkı İranlıyız gibi bir şey. Kimse İranlıyız diye Türklüğünü, Farslılığını, Kürtlüğünü inkar etmez. Osmanlı dediğimiz 19. Yüzyılda bilhassa bir kimlik. Türklük her zaman için vardır. Türk olduklarını bilirler. Osmanlıydı, Türk’tü çok lüzumsuz suni bir kavgadır.Kimlik bunalımı siyaset bilimcilerin bize getirdiği budalaca laflar. Kimlik bunalımlı bir cemiyet olur mu? Bugün şayet bir kimlik savaşı varsa içimizde demek ki savaş için mevcut unsurlar var.
- Göçebeliğimize has bir vasfımız var.
- Dünyaya bakış açımızda göçebelerin dengesi, ihtiyatı ve tedbirliliği olduğunu hiç zannetmiyorum. Asıl problemimiz biz köylülüğü bile kaybettik. Bizde kasaba insanı ne havadan, ne sudan, ne terbiyeden anlar. Ama her şeyi biliyor. Bir diploma verirler tamam olur o.
Hilafet
Yavuz Sultan Selim ile Hilafet anlayışı gelmiş değildir. 18. asırda Kırım’ın fethi ile Rusya tarafından ilhakı ile önce bağımsızlaştırılması. Ruslar ya cehaletten ya bilinçli olarak kendileri Ortodoksların hamisi olacak diye Sultana da bir Müslüman himayesi veriyorlar. Ve hilafet bir ruhani bir müessese haline geliyor.
Türkiye – Rusya Krizi
Bunlar kavga ettikleri takdirde alkışlarlar. İran, Rusyayı alkışlar, Çin, Rusya’yı alkışlar. Batıda kimlerin kimi alkışladığı belli değil. Amerikalılar birini başından salmak istediğinde, ya da tutmak istediğinde "okey I’ll see you-görüşürüz" derler. Ben buna "I’ll see you politikası" diyorum.
Mezhep Savaşları
Ortadoğu’daki kavganın amacı mezhep değildir. Petrol fiyatlarından kapışacaklar. Suudi Arabistan ile İran. İran ile başka bir Arap Devleti ilk kez kapışmıyor ki.
- Amerika’nın petrol konusunda pazarlama yöntemleri olabilir. Çok organize bir devlet. Ama her istediğini de yapamaz.
Mülteci Sorunu
2,5 milyon Suriyelinin içinde bir sürü Kürt, Türkmen, Araplar var. Deneyler gösteriyor ki okula giden çocuklar çok iyi okuyorlar. İntibak etmeye çalışıyorlar. Çalışanlar hiçte o kadar kötü işçi değiller. Bütün mesele bunları düzenlemekte. Yani böyle "git oradan pis Suriyeli" falan diye tempo tutup kovalamak sorun değil. Tabi bu endişe 2,5 milyon insan ile ne yapacağız?