Osmanlı tartışmaları son yıllarda farklı başlıklar ile sürerken Osmanlıca'nın zorunlu ders olması konusu tartışmanın fitilini ateşledi. Tarihçi - Yazar Prof. Dr Erhan Afyoncu her konuya açıklık getirdi. Öğrenciler sordu Afyoncu önemli açıklamalarda bulundu.
İşte programdan satır başları:
“OSMANLICA DİYE BİR DİL YOK”
Osmanlıca denilen bir şey yoktur. Eskiden eski Türkçe denirdi. Sadece farklı alfabe ile yazılıyor. 1970’li yıllara kadar bu Türkçe korundu. Daha sonra hızlı bir eleme yapıldı. Birçok kelime atıldı. Dil kurumu birçok kelime uydurdu. Tangır tungur bir Türkçe ortaya çıktı. Fakat 1876 Anayasasından itibaren "Devletin resmi dili Türkçe'dir" der. Ondan önce de öyledir. Osmanlılar ilk defa devletin resmi dilini Türkçe yapan devlettir. Bu, Arap harfleri ile yazılmış bir alfabe. Bizim kadar alfabe kullanan bir millet yok. Osmanlı mezar taşlarını ve arşiv belgelerini bile okuyamıyordu. Çünkü yazı şekilleri değişmiş.
"OSMANLICA’NIN ZORUNLU DERS OLMASI"
Osmanlıca eğer okullarda verilecekse belli bir kredi saatinde Osmanlı ders, Osmanlıca arşiv vesikaları paleografya gibi dersleri alan öğrencilerin vermesi lazım, tarih, edebiyat, arşiv bilgi belge yönetimi öğrencisi olabilir. En az 15 saat kredi alan öğrencinin vermesi lazım. Osmanlıca dilinin Arap harfleri ile yazılmış Türkçe olduğunu bilinmesi yeterli. Kendi diline ikinci bir isim veren bir millet yok. Korkunç bir kültürel kopuş olmuş Türkiye’de. İktidarın farklı amaçları olabilir onu ben bilemem. Ama benim yıllardan beridir savunduğum bir konudur Osmanlıcanın öğretilmesi.Gündemi değiştirmek içinde olabilir. Sonuç olarak hadise doğrudur bana göre.
ERMENİ MESELESİ TARİHİ Mİ YOKSA SİYASİ BİR SORUN MU?
Avrupalılar Osmanlıyı yıkmak için Hristiyanların yaşadığı bir bölgede kargaşa çıkardılar. Camilere kesilmiş domuz başı atıyorlardı. Müslümanlar görünce bunu Hristiyanlar yaptı deyip Hristiyan mahallelerini basıyorlardı. Böyle olunca Müslüman – Hristiyan çatışması başladı. Avrupalı devletler nota veriyorlardı. Burada kargaşa var. Hristiyanlar katlediliyor buna engel olun. Devlet oradaki bazı asilere silah veriyorlardı. İsyan ettiriyorlardı. Devlette tabi asilerin üzerine asker gönderince bu kez de Hristiyanları katlediyorlar diye orduları ile müdahale ediyordu. İlk başta burası özerk oluyordu. Özerk olduktan sonra o devlet bağımsız oluyordu. Bunu Rumlara, Bulgarlara en son Ermenilere karşı uyguluyorlardı. En son Birinci Dünya Savaşı çıktığı için bunu uygulama şansı olmadı. Ermenileri isyan ettiren, İngiltere, Rusya ve Fransa’nın siyasetidir. Kendi açılarından bağımsız devlet kurmak istediler. Savaş çıktığı için batıdan destek alamadılar.
ERMENİLERDEN ÖZÜR DİLERİM DEMEK BENİM DEDEM KATİLDİR DEMEKTİR
Ermeni tehciri muhtemel bir isyan için değildir. Yeni bir isyan karşılığında alınmış bir karardır. Devlet kendi güvenliğini sağlamak için yapmıştır. Tehcir göç etmek demek. Tehcir sadece Ermenilere karşı uygulanmaz. Birçok yerde ülkeler kendi güvenliğini sağlamak için tehcir yapmıştır. Ermenilerin gönderildiği yer Osmanlı topraklarının bir başka parçası Suriye idi. Acı bir hadisedir. Binlerce insan yolda ölmüştür. Bu fiili bir isyana karşı alınmış bir durumdur. Ermenilerden özür dilerim demek benim dedem katildir demektir. Özür basit bir hadise değildir. Soykırım tezlerini kabul etmiş olursunuz. Burada bir soykırım yoktur. Savaş ve göç şartları ile ölenler vardır. Ermeniler senelerden beri büyük tazminat peşindeler. Bu hadiselerin kimse yaşanmasını istemez.
BANA GÖRE OSMANLI'NIN VE BÜTÜN TÜRK TARİHİNİN ÖNEMLİ DEVLET ADAMI FATİH SULTAN MEHMET’TİR
Bana göre Osmanlı ve bütün Türk tarihinin önemli devlet adamı Fatih Sultan Mehmet’tir. Osmanlı imparatorluğunun cihan gücü olmasının temel sebepleridir. Onun kurduğu yaptığı sistem sebebi ile 16. Yüzyılda imparatorluk dünyaya yön verebilir bir hale gelmiştir. İyi bir komutan iyi bir kanun koyucu. Bilime ve düşünceye önem veren bir komple komutandır. 17 defa sefere çıkmış.
HALİFELİK KALDIRILMASAYDI NE OLURDU?
Türkiye Cumhuriyeti İslam devleti olan ülkelerde ve Müslümanlar üzerinde çok etkili olamazdı. Halifelik kurumu elde kılıç varken, devlet güçlü iken çok farklı bir amaç ile hizmet ediyordu. Zayıfladığınız zaman o amaçların halifeliğin isminin taşıması mümkün değildi. Halifelik olmasaydı İslam devleti olan ülkelerinde ve Müslümanlar üzerinde ama çok etkili olamazdı. Ortadoğu’da din savaşlarının en kanlısı Avrupa’da oldu. Günümüzde Ortadoğu petrol bölgesi olduğu için kaos sürüyor bu din ve mezheb daha doğrusu petrol savaşlarına dönüyor.
OSMANLI HÜKÜMDARLARININ YABANCI KADINLAR İLE EVLİLİĞİ
Osmanlı yabancı kadınlar ile gücün paylaşılmasını istemediği için evlenmiştir. Osmanlı tarihinde Yavuz Sultan Selim’den sonra Türk kadınlar ile evlenen iki padişah vardır. Birincisi 2. Osman bir diğeri Sultan Abdülmecit. Onun dışında Türk olmayan devşirme kökenli, Kafkaslardan gelen Müslüman kadınlarla evlenmişlerdir. Bunun önemli sebebi şu devlet dışarıdan nüfus sahibi aileler yaratmak istemiyor. Gücün paylaşılmasını istememiştir. Kardeş katlinin sebebi de budur. Tek elden devletin yönetilmesi yani mutlak otoritenin kurulması içindir. Avrupa da bile yabancılar ile evlenilmiştir. Misal İngiltere’yi yöneten hanedan Alman kökenlidir. İsveç’i yöneten Fransız kökenli hanedanlardır, Polonya’yı yöneten Fransız ve başka milletten hanedanlar yönetti. Yalnızca evlenme değil devlet adamları bile Avrupa’dan yabancıydı.
BUGÜNÜN DEĞERLERİ GEÇMİŞE TAŞINAMAZ
Harem kurumuna günümüz değer ölçüsü ile bakamayız. Veyahut milliyetçiliğe. Kalkıp Osmanlı niye bu kadar milliyetçi değildi ya da Türklük bu kadar önemli değildi diye bakmamız doğru bir hadise değildir. Bugünün değerleri geçmişe taşınamaz.
İSLAMİYET VE DEMOKRASİ
Türkiye Cumhuriyeti'nin Ortadoğu’daki Arap ülkelerive Türk devletlerinden farkı tarihi bir devamlılığı var. Dışişlerinde var milli eğitimde var. Biz beğenmeyebiliriz ama bir demokrasi var. Avrupa ülkeleri ile kıyasladığınız zaman geri kalmış ama 1830’lu yıllardan Tanzimat’tan itibaren bu millet seçme ve seçilmeyi öğrendiler. İlk defa taşra öğrendi. İstanbul’dan önce. Vilayet meclislerine üye seçtiler. Ve seçim ile tanışıldı. 1908’den sonra daha da yaygınlaştı bu seçim ve en azından iyi kötü bir seçim kültürü geldi. Cumhuriyet döneminde de devam etti. Darbeler ile kesildi. En azından kültürel olarak bunu yaşıyoruz. Ortadoğu’daki birçok devlet seçim nedir bilmiyor. Demokrasinin oluşması için birçok bedel ödenmesi lazım. Halkın bedel ödemesi lazım. Avrupa halkı bunu ödedi mi? Biz birçok şeyi tepeden aldık. Benim fikrim Sanayinin niceliksel olarak geliştiği ülkelerde demokrasi nitelik olarak gelişir. Sanayinin yaygınlaştığı ülkelerde demokrasi olur. Orta direk olur.
TARİHTE KURULAN TÜRK DEVLETLERİ
Hunlar Türk devletidir. Altın ordu Moğol asıllıdır ama Türkleşmiş bir devlettir. Avrupa’da farklı hanedanları tek devlet sayıyorlar. Biz Selçukluyu ve Osmanlıyı ayrı devlet sayıyoruz. Bana göre Türkiye’de tek devlet vardır. 1071’den itibaren Türk devleti kurulmuştur. Selçuklu hanedanı dönemi vardır. Osmanlı hanedanı dönemi vardır. Cumhuriyet dönemi vardır. Asya’ya baktığınız zaman tek bir devlet vardır. Hunlar vardır, Göktürkler vardır ve Selçuklular vardır. Fakat bizim Avrupalılardan bir farkımız, dinamik bir tarih olup çok yayıldığımızdır.
TARİH DERS KİTAPLARI DEĞİŞTİRİLMELİ
Ben yıllardan beri tarih ders kitaplarının değiştirilmesini isterim. Bir türlü değiştirtemedik. Öğrenciye anlaşma maddesi niye öğretilir. Ben üniversitede lisans seviyesindeki öğrencisine öğretemediğim şeyi lise talebesine ezberletiyorum. Ne gerek var. Çocuklar tarihten nefret ediliyor. Tarih ders kitapları değiştirilmeli ve günümüze uyarlanmalı.
OSMANLI'DA EĞİTİM
Osmanlı seçkin eğitim yapıyordu. İyi ailelerin çocuklarını, üst düzey çocukları, liyakatli çocukları dediğimiz hadise bu. Maalesef Cumhuriyet döneminde yapamadığımız bu. İyi ile kötü öğrenciyi aynı sınıfta eğitmeye kalkıyoruz. 1950'li yıllara kadar birçok aile ilkokula bile göndermiyordu. Tarlada çalışmaya ihtiyacı var. Türkiye’nin batılılaşmasındaki en büyük problem panik halindedir her şey. Biz panik halinde yaptık mağlubiyetleri yenmek için bir an önce bir şeyler yapma ihtiyacı duyduk analiz yapamadık. Zaman ve imkanda yoktu. En basiti Avrupa karşısında geri kalmamızı kesmek için kılık kıyafet değiştirildi 2. Mahmut döneminde.
OSMANLI’DA HAREM
Avrupalıların Osmanlı topraklarına geldiğinde en merak ettikleri şey harem. Şöyle bir efsane var. Yüzlerce kadının bulunduğu, güzel kadının olduğu bir kurum olarak görüyorlar. Bir şey öğrenmeleri mümkün değil. Efsaneler uyduruyorlar. Harem dediğimiz şey aslında padişahın evi. Ve 300 civarında kadın vardır haremde. Hepsi padişahın yatak arkadaşı değildir. Hizmetçileri vardır. Valide sultana hizmet edenler vardır. Avrupa’dan farklı haremin yöneticisi Valide Sultandır. Avrupa’da kraliçe kralın eşidir. Bizde padişahın annesidir. Buradaki en önemli mesele hanedanın devam etmesidir. Japonları saymadığınız takdirde dünyanın en uzun hanedanını süren Osmanlılardır. Tek bir aile 600 yıl babadan oğula devam etmiştir. İmparatorluğun en başarılı olma sebebi de bu.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN DAHA GÜÇLÜ BİR SİYASİ YAPIDA OLMASINI ENGELLEYEN EN BÜYÜK ENGELLER BALKAN SAVAŞLARI’DIR”
1912’deki balkan savaşları Türk tarihinin en büyük felaketlerinden birisidir. Türkiye Cumhuriyetinin daha güçlü bir siyasi yapıda olmasını engelleyen en büyük engellerden biridir. Verimli ve 500 yıldan beri Türklerin yaşadığı coğrafyayı biz kaybettik. Rumeli verimli ve zengin topraklar. Osmanlının üstün olmasının sebebi de o. Oradaki zenginlik ve verimlilik ile Anadolu’ya yayılıyor. Fakat biz unuttuk. 1 milyondan fazla insan Balkan savaşlarında öldü, göç etmek zorunda kaldı büyük perişanlıklar yaşandı. 2 yıl önceki yıl dönümünde bile gündeme gelmedi.
OSMANLI EMPERYALİST MİYDİ?
Osmanlı bir statü devletidir. Bunu mezar taşında bile görüyorsun. Alt düzeydeki bir ailenin çocuğuysan iyi bir eğitim aldıysan ve başarılıysan üste çıkabiliyorsun. Devşirme olayında Türk aristokrasisini dizginlemeye çalışıyorlar. Osmanlı hanedanının şeceresi Oğuzhan ile başlar. Günümüzde tartışıyorlar Osmanlı Türk müydü? Türk olduğunu bilmese Oğuzhan’ı indirir miydi? Gidip hazreti Ebubekir’e de bağlayabilirdi.Türk tarihinin en büyük meselesi şudur; Yükselen aristokrat Türk aileleri yeni bir devlet kuruyorlar. Osmanlı devşirme sistemi de devşirme kuruyor. Ama devşirmeyi her yere koymuyor. Sarayda devşirme kullanılır ama Türk kullanılmaz. Vezir- i azamların bir kısmı Türk oluyor. Valilerin bir kısmı devşirme kökenlilerden, ulemanın tamamı Türk’tür. Devlet bakıyor ki Fetret döneminde bunlar kimden yana tavır alırlarsa o padişah oluyor.Güçlerinin ortadan kaldırılması lazım Fatih Sultan Mehmet’ten itibaren bu aileler devlet hizmetlerinde daha pasifize ediliyorlar. Bunların yerine devşirmeleri alıyorlar. Devşirme sistemi bir denge kurmuştur ve imparatorluğun uzun süre devam etmesine sebep olmuştur.Dönemin yazarları yalnız Türkleri değil, Arapları da, Kürtleri de aşağılayıcı kelimeler kullanmışlardır. İdraksiz demişlerdir.Bu yalnızca Türklere yönelik değil. Ama burada etnik kökenine değil. Başkaldıranlara, isyan çıkaranlara, İran ile işbirliği yapan gruplara kullanmışlardır.
TARİHİ DİZİLERE İLGİ NEDEN ARTTI?
Yurt dışında birçok ülkede okullarda Türkoloji dersleri var. Birçok dizinin yurt dışında yayınlanması ile orada Türkçe bilen birçok kişiye çeviri anlamında iş alanı açıldı. Birçok dizi yurt dışına satılıyor. Türkiye'deki dizi sektörü başarılı bir sektör ihracat yapıyor. Zamanında biz Amerikan dizileri için biz söylerdik. Şimdi yayınlanan ülkelerde Arabistan’da, Mısır’da Türk kültürünü bize getiriliyor deniliyor.
TARİHİ POPÜLERLEŞTİRMEK DOĞRU MU?
Popüler kitapların yazılması lazım ama akademik bilgilere dayalı olarak.
OSMANLI’DA MEZHEP
Osmanlı kuruluşundan beri Sünni Hanefi’dir. Yeniçeriler Bektaşi’dir. Hacı Bektaş’a bağlıdırlar ve o kültür üzerine yetişmişlerdir.
MATBAANIN OSMANLI’YA GELİŞİ
Osmanlı döneminde matbaaya hiçbir zaman karşı çıkılmamıştır. Bizim topraklarımıza gelmesi 1493’dür. Matbaa bize geç gelmiyor. Geç olan Türk İslam matbaasıdır. İbrahim Müteferrika matbaayı kurmak istediği zamanda padişah fermanı ve şeyhülislam fetvası ile kurmuştur. İbrahim Müteferrika’nın 20 yılda ölene kadar kendi gayreti ile bastığı kitap sayısı 17. Ölümünden sonra matbaa bir kitap daha basıyor. 1762’den 1783’e kadar matbaa bir daha kapanıyor. Kitapları alanlara baktığınız zaman ulema oluyor. Bu bir toplumsal ihtiyaç ile alakalı bir şeydir. Nitelikli okuryazar arttırmak lazım. O dönemde çok yaygın bir eğitim verme şansı yok. Bizim geri kalmamızın en önemli sebebi sanayi toplumuna giremememiz.
OSMANLI’DA NÜFUS
Osmanlının son dönemlerde savaşları kaybetmesinin en önemli sebebi nüfustu. Osmanlı’da 18. Yüzyıl’dan itibaren nüfus artmıyordu. Osmanlı 2. Mahmut döneminde nüfusun artmasına yönelik teşviklerde bulunmuştur. İkiz yapan aileleri destekliyor üçüz yapan ailelere paralar veriliyor. Ama nüfus problemini çözememiştir.
“SİNAN ÇETİN’İN LAFI BİRAZ FANTEZİ OLMUŞ”
Osmanlı cumhuriyeti diyebilmek için Osmanlı hanedanı olmak lazım. Biz demokratik bir ülkeyiz. Ve bu toprakların ismi 1085’de itibaren Türkiye’dir. Sinan Çetin’in ki biraz fantezi olmuş.
OSMANLI VE HUKUK SİSTEMİ
Büyük imparatorluklarda felsefe gelişmiyor. Yunan’da felsefe gelişmiştir. Roma ve Osmanlıda hukuk gelişmiştir. 16 yüzyılda yabancıların hayranlık duydukları üç dört konu var. Bir Osmanlı yönetim sistemini beğeniyorlar. İki profesyonel bir ordu var. Bunlar savaşmak için eğitilmişler. Üç çok iyi vergi düzeni var. Çok iyi bir adalet düzeni var. Bizde 20 senede mahkemeler bitmiyor burada üç dört günde bitiyor diyor. Osmanlı hukuk sitemi üzerine araştırmalar yapıyorlar ve mahkemeler nasıl bu kadar çabuk sonuçlanıyor. Osmanlı’da kadı bağımsız. Hükümdarlar bile yargılanıyor. Hangi ülkede olursa olsun yargı bağımsızlığını sizin sağlamanız lazım. Şuandaki en büyük problem mahkemelerin süresinin uzun olması. Herkes kendi ideolojik fikrini savunmak için yargıyı kullanmaya kalktığın zaman yargı altüst oluyor. Ama bu bugünün meselesi değil 60 ihtilalinden başlayan hadise. Orada kanunlar geçmişe yönelik uygulandı.
“OSMANLI’DAN GERİYE KALAN MİRAS TÜRKİYE CUMHURİYETİ’DİR”
Osmanlıdan geriye kalan en önemli şey Türkiye Cumhuriyeti. Biz Osmanlı Devletinin devamıyız. Rejim olarak, anlayış olarak değiştik ama hala kültürel miras olarak devam ediyoruz. Osmanlının izlediği askeri ve siyasetlerin faaliyetleri sonucunda dünyanın dini ve siyasi yapısının çizilmesinde Osmanlının çok büyük rolü oldu. Bugün Protestanlığın var olmasında Osmanlının çok büyük rolü vardı. Bugün Afrika’da Müslüman devletleri varsa Osmanlı sayesindedir. Buraların Endülüs gibi olması önlenmiştir.İsveç’te Osmanlı’dan aldığı sistemleri uygulamıştır. Birçok yerde askeri yapının şekillenmesinde önemli bir rolü var.
OSMANLI VE İSLAMİYET
Türklerin Müslüman olma süreci uzun süreçtir. 700’lü yıllardan başlar 1100’lü yıllara kadar gelir. O yıllarda şaman olan Türkler vardır. Yazılı eserlerimizi biz bu dönemlerde verdik. Selçuklulardan itibaren yazılı kültür elimize geçti. Osmanlılar döneminde de bu dil Türkçeleşti. Türkiye’deki ideolojik bakış çok arttı. Bu doğru bir hadise değil. Tarihe ve kültüre bakış ’ta bunun olmaması lazım ve bunlar olduğu takdirde millet olma duygusunu ortadan kaldırıyorsunuz. Aranıza derin uçurumlar giriyor.
OSMANLI’DA ÇOK EŞLİLİK
Padişahın çocuğunun olmadığı takdirde devlet sona erer. Hanedanlığın sürmesi için çok çocuğun olması şart. O dönem kadın ile evlenme hakkı hukuk olarak var.