X
X

Ganira Paşayeva'dan Hocalı Katliamı'na dair açıklamalar!

26.02.2015 Perşembe 14:28 (Güncellendi: 07.09.2016 - 12:39)

Azerbaycan Bağımsız Milletvekili Ganira Paşayeva, Abbas Güçlü ile Genç Bakış'ta öğrencilerle buluştu!

Dünya liderleri ile görüşmeler yapan, Türkiye'yi karış karış gezen ve çeşitli belgesellere imza atan Paşayeva,  Hocalı Katliamı'nın 23. Yıl dönümünde Hocalı'da neler yaşandığını dolu dolu gözlerle anlattı. İşte programdan en çarpıcı ayrıntılar...

Amansız Bir Katliam Yapıldı

- 1990’larda Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarını işgali ile başladı. İlk önce Dağlık Karabağ’da başladı. Bununla sınırlı kalmadı. Azerbaycan’ın yedi büyük bölgesini de işgal etti. Dağlık Karabağ’ın Hocalı kentinde amansız bir katliam yaptılar. Tam 23 yıl önce zırhlı araçlar ile o soğuk günde sivil insanları kadın, çocuk demeden yapılan korkunç bir katliam. Kanıt videolar ve fotoğraflar var. İnsanlık aleyhine yapılmış bir suçtur. Bunu yapanlara mahkeme kurulsun, adalet karşısında cevap verilsin.

- Ermenistan yer üzerinden bir kent sildi. İşkencenin ve vahşetin yapıldığı bir soykırım. 613 kişi Hocalı’da katledildi. Ama bu rakam 613 ile bitmedi. Birçok insan yaralı kaldı. Birçok insan rehine olarak götürüldü. Yaşadıkları işkencelerden sonra kısa zamanda öldüler. 25 çocuk Hocalı’da tüm ailesini kaybetmiş. Şuan konuk olan Reşat Zeynallı’nın doğum gününde hem evi işgal edilmiş, hem de babası katledilmiş, kabri bile yok. Bu insanlar evlerine bile dönemiyorlar. Bugüne kadar 23 yıldır doğum gününü kutlamayan bir çocukla sohbet ediyoruz. 23 yıldır evlerine dönemiyorlar. Öyle acımasız bir durum ki ben buna soykırım kelimesini rahat rahat söyleyebiliyorum.

- Eğer siz etnik, dini bir gruba onun kimliğinden dolayı, inancından dolayı onu katlediyorsanız bu soykırımdır. Ermeniler bunu “onları Türk oldukları için öldürdük” diyerek yazdılar.

Reşat Zeynallı- Fatih Üniv. Öğrencisi

Bizden Resmi Özür Dileyecekler

- 17 Şubat 1992 tarihinde bizim köyümüz işgal edildi. 2 katlı çok güzel evimiz vardı. 4 duvarı demir vagonda yaşamak zorunda kaldık. Ben 23 senedir doğum günümü kutlamıyorum. Benim babam son nefesine kadar savaşıp 17 Şubat’ta şehit oldu. Babam okul müdürüydü. Geleceğinizden, ailenizden, belki de yüzünü 2-3 kez gördüğünüz çocuğunuzdan vazgeçiyorsunuz. Yaşamak ve ölmek arasında bir seçim yapıyorsunuz. Ermeni iktidarının başında duranlar cezasız kalıyor. Biz yargılanmalarını istiyoruz. İşgal ettikleri o topraklardan çıkacaklar, o toprakları bize geri verecekler. Bizden resmi özür dileyecekler.

Türk milleti tarihinde hiçbir zaman hiç kimseye karşı soykırım yapmadı

- Osmanlı günümüz modern toplumlarının dahi yapmayacağı şeyi yaptı. Öldürmedi ve tehcir uyguladı. Başka bir devlete de göç ettirmedi yine kendi toprakları içinde başka bir bölgeye göç ettirdi.

- Türk milleti tarihinde hiçbir zaman hiç kimseye karşı soykırım yapmadı. Türkler tarihte kesintisiz imparatorluklar kurmuş bir millettir. İmparatorluklar soykırımlar ve ırkçılık felsefesi ile kurulamaz. Hoşgörü ile kurabilirsiniz. Osmanlı birçok azınlığı içinde barındırdı ve yaratılanı yaratandan ötürü sevdik felsefesi ile yürütüldü.

- İngilizler 3 Ocak 1919 tarihinden 10 Ağustos 1921 tarihine savaş esirlerine kötü muamele ve Ermeni katli iddiası ile 147 Osmanlı üst düzey yetkilisini Malta’ya hapsettiler. Osmanlı yenilmişti zaten. Osmanlı’yı suçlu çıkarmaya çalışıyorlar. İngiltere Kraliyet Başsavcılığı soruşturma sonucunda ortada hukuki hiçbir şey yoktur, bu yapılamaz raporu vermiştir. 29 aylık tutukluluktan sonra o insanların katliam ile ilgili hiçbir suçları olmadığı ispatlanmıştır. Böyle bir katliam olmamıştır.

Ermeni Diasporası Neden Bu Kadar Etkili?

- Ermeni lobisi sözde Ermeni Soykırımını tanıtmak için çok çalıştılar. Yalanlarını dünyaya anlattıklarında biz Türk milleti olarak gerçekleri anlatmadık.

- Ermeniler sözde soykırım tanıtımını yaparken bunu sadece tanıtım olsun diye yapmıyorlar. 3T dedikleri tanıtım, tazminat, toprak. Batılı güçler vadettiklerini veremedikleri için destek veriyorlar. Bugün de Türkiye’nin güçlenmemesi, Avrupa Birliğine girmemesi ve zayıflatmak amacıyla bu konuyu ciddi anlamda kullanıyorlar.

- Hocalı’ da katledilenler Azerbaycan vatandaşı oldukları için Türk oldukları için katledildiler ve o coğrafyada Türklüğün bedelini ödediler.

- Aslında bunu tek biz ödemedik, Ahıska Türkleri evinden sürgün edildiler. Kırım Türkleri bedel ödedi.

- Ermenistan sınırları içinde 1948-1953 dönemlerinde yüzbinlerce Türk göç ettirildiler. Azerbaycan’ın Zengezur bölgesini alarak zorla Ermenistan’a verildi.

- Türkiye’nin Türk Cumhuriyetler ile sınırlarını kaldırdılar. İnsan hakları diye bağıran Avrupa’nın gözü önünde 1 milyon insanın hakkı Ermenistan tarafından 23 yıldan fazladır ihlal ediyorlar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurdular. İnşallah pozitif kararlar alınacak. Bunun başka yolu yok.

Doğu Perinçek Davası

- Bir tarafta hukuk, bir tarafta politika konuşuluyordu. Avrupa insan hakları mahkemesi üst düzeyde de bu kararı olduğu gibi saklamasını bekliyorum. Çünkü ortada hukuki delil olmadan politik deliller ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin karar alması ciddiyen itimadı sarsar. Adaletin sağlanacağını düşünüyorum. Zaten müracaat çok doğru bir karardı. Mücadelemizde sonuna kadar gideceğiz. Her geri adım bize hoş olmayan sonuçları getirir. Bizim hesaplaşacağımız bir şey yok.

Bizim davamız inkar yasasından önce davanın kendisi ile o yanlış kararın kaldırılması gerekir. Fransa parlamentosunun başka bir ülkenin tarihi hakkında karar vermesi yanlış bir durum.

“Bir cumhurbaşkanı bugün 'Türkiye topraklarından toprak almanız gerekir' diye bir ideoloji yüklüyor”

Ermenistan Devleti’nin Başkanı 'bizim nesil Dağlık Karabağ’ı aldı. Sizin nesliniz Ağrı dağını alması lazım' diyor. Bir Cumhurbaşkanı bugün Türkiye topraklarından toprak almanız gerekir diye bir ideoloji yüklüyor. Ermenistan bağımsızlığını kazandığında Türkiye Ermenistan’ın bağımsızlığını tanıdı. Ermenistan karşılığında ne yaptı?  Anayasasına Türkiye toprak iddiası koydu. Sözde Ermeni soykırımı konusunda iddialı bir konu koydu.

“Ermenistan, Azerbaycan toprakları hiçbir zaman senin olmayacak”

Başbakan Davutoğlu İstanbul’da birçok azınlık ile görüşmesinde Ermenilerin Türkiye Ermenistan sınır kapısı ile sorusunun cevabına Ermenistan Dağlık Karabağ’ı işgal etmiş bunun dışında yedi bölgeyi de işgal etmiş. O zamana kadar Türkiye Ermenistan sınırı açıktı. Dağlık Karabağ’ın işgale gittiği zamanda Türkiye’nin Ermenistan sınırı açıktı. İşgali Karabağ’ın dışına çıktığı zaman bu mezalimi artık yeter diye kapattı. Sadece bir rayonu boşaltsalardı Ermenistan sınırlarının açılması konusuna bakılabilirdi.

- Ermenistan bir bölgeyi bile azat etmek istememiş. Böyle bir toplum böyle bir zihniyet ile bu bölgede huzurun olması mümkün değil. Ermenistan şunu düşünmeli “biz birçok insana zarar verdik biz ne kazandık?” Ekonomi olarak çöküyor. Tabi ki böyle bir devlet kalkınamaz. Ne yapacaklar Türkiye’den toprak mı alacaklar? Ben Türk Milleti’nin Türkiye’den toprak vereceğine hayatım boyunca inanmıyorum. Herkes gelip bir toprak alsaydı Türkiye olmazdı zaten. Ermenistan, bugün işgal ettiğin Azerbaycan toprakları hiçbir zaman senin olmayacak.

“Bütün kararlar orada Ermenistan’ın işgalci olduğunu gösteriyor”

Uluslararası örgütler dünyanın Ermenistan dışındaki bütün ülkeleri Azerbaycan sınırlarını tanımış. Bütün kararlar orada Ermenistan’ın işgalci olduğunu gösteriyor. Azerbaycan 1990’ların Azerbaycan’ı değil. Bugün Azerbaycan’ın askeri bütçesi bütün Ermenistan’ın bütçesi kadardır. Bir kalkınan Azerbaycan var bir de yoksullaşarak daha da geriye giden Ermenistan var.

- Karabağ konusunda Birleşmiş Milletler kararını uygulamıyor. 1 milyon kişinin hakkı sizi neden ilgilendirmiyor.

“Birçok insanı kendi elimle kabre koydum”

Bizim isteğimiz işgal bitsin. Toprak bütünlüğümüz dünya tarafından tanınsın, göçmenler yerine dönsün. Ermenistan’ın diasporaya ve bugünkü ülkeyi yöneten zihniyete dur demeleri gerekir. Biz bu kadar acıya rağmen hakkımızı istiyoruz. En çok şehit veren insanlardan biride benim. Birçok insanı kendi elimle kabre koydum. Bazılarının kabri bile yok. Buna rağmen gelin bu sorunu masada çözelim diyoruz. Yeni bir savaş başlamasın.

Kadına Şiddet Nasıl Çözülür?

- Dünyanın birçok bölgesinde kadına şiddet arttı. Yaşadığımız bugünkü durumu değerlendirerek çözüm bulmamız gerekiyor.

- Şunu unutmayalım Özgecan bizim kardeşimiz de, bizim kızımız da olabilirdi.

- Türkiye’de de Azerbaycan’da da eğitim tabi ki şart. İlk önce aileden başlanmalı. Ailede erkek çocukların iyi yetiştirilmeli kadın haklarına saygılı olmaları sağlanmalı. En kötü psikolojilerden birisi “kadın benimdir” “ister severim ister dönerim” kadına mülkiyet gibi bakmak çok yanlış.

- Şiddet küçük küçük başlar sonra büyür. Önce aile içi şiddette başlar. Bizim toplumumuzda güçlü erkek anlayışı fiziksel güç ile belirtilir. Ama güçlü insan zaten şiddete başvurmaz.

- Türk milletinin tarihinde biz toprağa kız olduğu için çocuk gömmedik.

- Mutlaka kadınların, kızların en azından ortaokulu bitirmeleri bir meslek sahibi olmaları gerekiyor. Raporlara göre %90’dan fazla ile eğitimsiz, mesleği olmayan, özgüveni olmayan kadınlar şiddete sonuna kadar tahammül ediyorlar.

- Bu konulara kadın erkek sorunu gibi bakılmaması gerekiyor. Bu aslında insan hakları sorunudur. Aydın erkekler kadınlardan daha çok mücadele etmelidirler. 20.yy’lın evvelinde İsmail Gaspıralı “Kadınlar” dergisi bırakmıştı. Sırf kadınlara destek olmak için. Bizim çocuklarımıza dede korkut destanını yeniden okutmamız gerekir. Burada kadının güçlü olması toplumda ne kadar önemli olduğu anlatılmıştır.

- Hüseyin Cavit 20.yy’ın öncesinde kadın şiiri yazmış. Dünyaya verilecek en güzel mesajdır, diyor ki ; “kadın gülerse şu ıssız muhitimiz gülecek”.  Sürüklenen beşeriyet kadın ile yükselecek. Kadının yükselmediği, hakkının verilmediği, iyi eğitimi olmayan toplum hiçbir zaman yükselemez.

- Kadın hakları ile ilgili yapılan programlar genelde popülist programlar oluyor. Ne zaman bir cinayet olsa o zaman gündeme geliyor. Sonuçlar ile mücadele edilmez. Nedenler ile mücadele edilir.

- Kadın haklarını sadece şiddet üzerine konuşmamak lazım. Aynı zamanda toplumdaki haklarına bakmak lazım. Toplumun her kademesinde kadınların rolünün artması gerekir. Bence bu konuda gençlerin çok hassas olması gerekiyor. Hak eşitliği olması gerekiyor.

"Kalbinde sevgi olan insan kötü olamaz"

Allah seven kalplerdedir. Ben buna inanıyorum. Çünkü dinimizde “ne yer kucaklayabilir beni ne gök, sadece inanan kullarımın yüreğine sığabilirim” diyor. Kalbinde sevgi olan insan kötü olamaz. Hoşgörü hissi, anlayış duygusu, sevgi eksikliği aile içi şiddetten tutun toplumdaki şiddete, dünyadaki bu kadar şiddetin nedeni bu. Genç nesillerin sevgi ve anlayış üzerine yetişirse olaylar daha da azalır.

ABBAS GÜÇLÜ İLE GENÇ BAKIŞ VİDEOLARI