Prof. Dr. Ümit Özdağ – Akademisyen- MHP Gaziantep Milletvekili adayı 

Papa’nın “soykırım var” açıklaması  
Yeni bir atılım sürecinin 100. Yıl münasebeti ile hazırlandığını gösteriyor. Papa’nın açıklaması Vatikan boyutlarında küçük bir devletçiğin yarattığı etkiyi yaratmaz. Başta Latin Amerika olmak üzere Katolik dünyada bir karşılığı olabilir. 20-21 devlet sözde soykırımını kabul etmiş. Dünya nüfusunun hala küçük bir bölümünü temsil ediyor. Türkiye’de öyle bir kamuoyu yaratılıyor ki sanki birçok ülke kabul etmiş çok az bir ülke kalmış gibi yansıtılıyor. Bunlar yanlış. Papa’nın bu açıklaması çok önemli. Papa bu açıklaması ile Alman tarihinin üzerindeki bir yükü kaldırıyor. Almanlar tek soykırım ve ilk soykırımı yapan ülke olmaktan çıkıyorlar. Almanya’da istiyor. İlk soykırım suçunu Müslüman Türk milletinin üzerine, İslam dünyasının üzerine atıyor. Bunu papanın yapması dini bir nitelikte kazandırıyor.  

“Davutoğlu Ermenistan’a gittiğinde “tehcir gayri insanidir” dedi. Bu bir özür dilemedir”
Türkiye’nin tavrı önemli, bir süreden beri geri adım atıyor. Davutoğlu Ermenistan’a gittiğinde “tehcir gayri insanidir” dedi. Bu bir özür dilemedir. Cumhurbaşkanı da aynı şeyi söyledi. 1915 koşullarında bir grup insanı imparatorluğun bir bölgesinden alıp kendi topraklarında başka bir yere naklettiler. Amerika’da yaptı Japonlara. Ama onlarınki konuşulmuyor. Bosna’daki soykırım kameralar ile çekildi. Orada Türkiye ve Türk tarihine olan düşmanlığı gördük. Türk kültürünün orada uğramış olduğu soykırımı gördük. Papa’nın buna karşı tavır aldığını bekleyemezsin. Papalık kurulduğu günden bugüne kadar İslam’a karşı bir duruşu temsil ediyor.  

Sözde Ermeni Soykırım İddiaları
Ermeniler kendilerini Anadolu’da bir devlet olmaya çok hazırlamışlar. 13 -14 tarihlerinde Ruslar ve Fransızlar, İngilizler Osmanlı imparatorluğuna Doğu Anadolu’da otonom bir Ermenistan projesini kabul ettirmek anlamında çok büyük bir mesafe kaydetmişler. Kendilerini böyle bir noktaya hazırladıklarında bir “vatana” hazırladıklarında vatanı kaybediyorlar. Travmanın sebebi insan kaybetmek değil, Ermeniler için vatan kaybı. Amerika’dan, Almanya’dan, Çin’den, Fransa’dan, Latin Amerika’dan doktorasını yapmış tarihçiler getirelim.  Verelim ayda 5 bin dolar. Bir şartımız olmalı Türkçe – Osmanlıca öğreneceksin. Gireceksin arşivlere çalışacaksın. Böyle bir merkezimizin olması gerekiyor. Korkacak bir durumumuz yok. Bilimsel bir araştırma yapacak. Diyecekler ki Türkler hakikaten haklı.

“Dış politikada neler oluyor?”
AKP’nin bir yaklaşımı var ben buna “barış için taviz” diyorum. AKP iktidara gelir gelmez Kıbrıs’ta Annan Planı çerçevesinde toprak vermeyi kabul etti.  Allahtan Rumlar hayır dedi.  Ege’de 16 adanın ve bir kayalığın 2004 – 2008 aralığında Yunanistan tarafından işgali izledi. Bu işgale AKP hükümeti evet dedi.Bu adalar Türk adası.  Bunu MHP milletvekilleri parlamentoda son dönemde yoğun bir şekilde gündeme taşıdılar. Ama sonuç yok. Sonra Türkiye devletinin kurucusunun dedesinin mezarı. Mezarı alıyoruz naklediyoruz. Niye İŞİD ile savaşırmışız. Hani biz bölge lideriydik.Bu hükümetin sertliği gezi gibi olaylarda sokaktaki sivil vatandaşa. Uçaklar düşürülüyor, susuyorsunuz, ülkenize giriliyor İŞİD tarafından bombalama yapılıyor. Siz Hatay mafyasından 3 kişiyi tutukluyorsunuz bunlar yaptı diye.  Üstü örtüldü.Özetle Türkiye kötü yönetildi. Türkiye maceracı bir dış politika ile yönetiliyor. Tekrar milli bir dış politikaya dönmeliyiz.    

"Ekmeleddin İhsanoğlu Cumhurbaşkanı'ndan daha hızlı dünya liderlerine ulaşır."
MHP İstanbul’dan Sayın Ekmeleddinİhsanoğlunu aday gösterdi. Suudi Arabistan kralını, Mısır Cumhurbaşkanının aradığı zaman muhtemelen Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmez ama Ekmeleddin İhsanoğlunu ile hemen görüşür. Birisi Ortadoğu’da barışı, uzlaşmayı temsil ediyor öbürü Ortadoğu’da kavgayı fitneyi ve savaşı temsil ediyor.Bizim dış politikamız maceracılığa son verecek.  Masaya oturduğunuz her ülke ilk adımı Türkiye’den bekler. 

Türkiye ekonomisi nereye gidiyor?
Türkiye ekonomisini getirdiği nokta bugün itibari ile dünyanın en kırılgan iki ekonomisinden bir tanesi. İç tüketime dayalı ithalata dayalı büyüme stratejisi ile bunu yapmakta ısrar etmeyin. Üretime ve ihracata yönelik bir modellemeye girmezseniz hiç bir projeyi gerçekleştiremezsiniz. Küçülen bir ekonomi görüyoruz. Biz yeni bir modelleme ile ekonomiyi kalkındıracağız. Ekonomik model iflas etti. Benzine zam, her şeye zam, bir yöntem ve anlayış iflas etti. Kadrolar değişmeli, yöntem değişmeli.

7 Haziran Seçimlerinden sonra ne olur?
Ağrı’da başlamış ve hala niteliği belirlenmemiş gelişmenin benzerlerinin olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu düşünüyorum.  7 Haziran’a kadar geçen süre içinde olağanüstü vahim gelişmeleri bu ülke yaşayabilir. Ama siz bir terör örgütü ile oturursanız Dolmabahçe’de Başbakan, İçişleri Bakanı,Abdullah Öcalan’ın yazmış olduğu bir metni Türkiye ve dünya kamuoyuna okursanız onunla müzakerenizi meşru ve legal bir yapı gibi gösterirseniz. Çağlayan’ da bir başka terör örgütünün mensupları gelirler savcınızın kafasına silah dayarlar madem PKK ile görüştün benimle de müzakere yap derler. Ocak ayından itibaren MHP’ ye AKP’den çok ciddi bir oy kayışı var. Bu kayışı Sayın Cumhurbaşkanı panik ile izliyor.  

Anayasa’dan “Türk” ifadesi kaldırılabilir mi?
İmralı’da Abdullah Öcalan ile bir metin üzerinde uzlaşıldı. Bu metnin daha sonra 11 maddeye çevrildi. Aralık ayında AKP hükümeti tarafından resmi gazetede hükümetin bir bildiriş olarak yayınlandı.Bu süreç devam ediyor. Görünürde bağırıyor çağırıyorlar. "Türk” etnik bir nitelendirme olmamasına rağmen Cumhurbaşkanı 2002 de siyasette birinci adam olmasından bu yana her konuşmasına “Türk” kelimesini etnikleştirerek başladı.  Etniksizliği önemsizleştiren ama yurttaşlık esasında bir milli kimliği, bir siyasi kimliği Türklük çerçevesinde oturtan anlayışı etnik kategoriyi indirgeyerek Anayasa’dan çıkartmayı hedefliyorlar anlaşılan.  

Çözüm süreci hakkında
İmralı’da Abdullah Öcalan ile bu hükümet ve bu hükümetin temsilcileri neyin şartlarını konuşuyorlar. Benim iddiam şu , yeni Anayasada nelerin olup olmayacağını konuşuyorlar. Devleti Abdullah Öcalan ile birlikte kuruyorlar. Arkasına siyaseten aldığı %6 ile % 54’ü tehdit ederek demokratikleştiriyor.

“Abdullah Öcalan’ın oradan çıkamayacağı gibi, Cemil Bayık’da, Murat Karayılan’da İmralı’ya gelecekler”
Çözüm süreci değil, Türkiye’nin çözülme süreci. Müzakere diyoruz çaresizliğin diğer bir adıdır. Çare ise terörün karşısında MHP’dir. Biz bu konudaki tavrımızı rahmetli Başbuğ’un ortaya koyduğu çerçevenin 2015’lere taşınması çerçevesinde ifade ediyoruz. Çok kollu bir mücadele entegresistematiği. 17 ana başlık çerçevesinde yeni bir terör ile mücadele sistematiği. Türkiye'den terör örgütü taviz alamayacak ama. Abdullah Öcalan’ın oradan çıkamayacağı gibi, Cemil Bayık’da, Murat Karayılan’da İmralı’ya gelecekler. Görün onlarda uçağa bindikleri an annelerinin Türk olduğunu ve Türk devletine hizmet etmek istediklerini söyleyecekler.

HDP barajı aşar mı?
HDP barajı geçsin de böylelikle AKP tek başına iktidar olmasın diye oy kullanan seçmenler bilmeli ki esasen şuan da hükümet dışında bir AKP – HDP koalisyonu kurulmuş zaten.Türkiye demokratik bir ülke değil. 

Eğitim üzerine
Ben 4+4+4 eğitim sistemine karşıyım. Bence 5+3+3 eski sistem ile olmalı. Çocuklara 3 . sınıfa kadar ders verilmemeli. Gaziantep üniversitelerinin dünya üniversiteleri olmasında ciddi bir katkıda bulunacağım. 

Ahmet Kenan Tanrıkulu -  MHP Genel Başkan Yardımcısı- Sanayi ve Ticaret Eski Bakanı

“Haçlı seferleri tekrarlanıyor”
Yalan yanlış bir politika ile bir yere varamayız. Papa Türkiye’ye geldiğinde kim ağırladı Cumhurbaşkanı ağırlamadı mı ? Orada çok muhterem hazretler diye hem fikir olduğunu belirtmedi mi kendisi ile. O zaman birkaç ay önce kendisi ile hem fikirdin. Adam da geldi seninle hem fikir olduğunu anlattı sana. Türkiye Ermeni meselesini, güneydoğudaki Kürt meselesi gibi, batıdaki Yunanistan meselesi gibi halletmesi gerekiyor.Irak’ta Türkmenlere yapılan katliamları kimse görmüyor. Suriye de yapılanlar. Haçlı seferleri tekrarlanıyor. Elimizdeki güçlü bilgiler ve deliller ile Lahey Adalet Divanına gitmek gerekiyor. 

“MHP’nin yükseldiğini görenler bel altından vurmaya başladı”
Artık istikrar kalmadı. Adliyede savcımız öldürülüyor, kocaman adliyede eğitimsiz özel güvenlikler koyuyorsunuz. Her gün elektrik kesiliyor.MHP’nin yükseldiğini görenler bel altından vurmaya başladı. 8 Haziran da olay değişecek. Aşağıya doğru gidişi gösteren bir tablo ile karşı karşıyayız. 

MHP seçimlere nasıl hazırlanıyor, projeleri neler?
Biz MHP olarak caydırıcı ordu ve caydırıcı diplomasi olmasını sağlayacağız.Bizim yoğurdumuz ekşi değil.  Türkiye plastik ekonomisine girdi. Herkesin cebinde iyi kötü birden fazla kredi kartı var. Tüketimin üzerine oturan bir ülkedeyiz. Zaten tarım toprakları da kalktı. İhracatta istop etti . Sanayiden söz edemiyoruz.
İktidarımızda MHP olarak Organize sanayi bölgelerinin yasal bir alt yapıya kavuşturulmasını sağladık. Tekno parkları kurduk. Ve AR-GE’ye çok büyük bir pay ayırmıştık.. Milletlerin zenginliğini beşeri yani insani sermaye teşkil eder. Kimseyi ötekileştirmeden iktidarımda siyaset yapabilecek miyim bu çok önemli. 

-Biz KPSS ‘de mülakatın ağırlığını azaltacağız. Alanına göre sınava girecek insanlar.
-4b, 4c,taşeron bunların hepsi kadroya geçecek. Tek tip bir kadro olacak. 
-Atanamayan öğretmenler meselesi var. İktisadi idari bilimler fakültesi mezunları işsiz. Milyonlarca genç işsiz. Ayrım yapmadan neticelendirmemiz gerekiyor. Sadece kamuda değil yerel ve özel yönetimleri de bu işin içine sokmamız lazım. Resmi işsizlik 11,3 ama ümidini kaybeden, iş aramaktan vazgeçen olarak baktığınız zaman %20. 15- 24 yaş kuşağında oran %30 ‘lara kadar çıkıyor. 30 ülke içinde genç işsizliği en berbat olan ülke biziz. 
-Kırsal kalkınma projelerimiz var. O insanları orada tutacak ve tarımı yeniden canlandıracak. Büyük şehirlere kırsal kesimden gelen insanları cazip hale getirerek tekrar kırsal kesime dönmelerini cazip hal getireceğiz. 

-Düz lise mezunlarına meslek edindirme kursları ile donatıp Sanayi- Üniversite iş birliği ile meslek edindireceğiz. Ya kamuda ya da özel sektörde iş imkanı sağlayacağız.
-Lisans ve üstü eğitim yapmış olan işsizler için adaletli bir sınav yapmak lazım. İnovatif işlere teşvik edeceğiz. Türkiye yatırım yapılabilirlik seviyesi noktasında 100. Sıralara geriledi. Şuan vur-kaç ekonomisi var. İnşaat beton ekonomisine dönüşüyor. Yatırım yapmaya kimse buraya gelmiyor. Her ay kaynağı belirsiz bir para tamamen dışarıdan Ortadoğu ve körfez kaynaklı geliyor. Her seçim öncesinde de artan bir kaynaktır. En son 4,5 milyar dolara yakın bir para geldi. 

“İdealimizi hiçbir zaman terk etmedik”
Havuz medyasında yazılı veya görsel olarak muhalefet yok gibi bir suçlama ile karşılaşıyorsunuz. Ağzınız ile kuş tutsanız olmuyor. Aslında muhalefet parlamentoda olması lazım.  Bu rejim devam edeceğine göre biz muhalefetimizi parlamentoda yapmaya devam edeceğiz. Bir “turan ülkümüz” var. Bütün Türklerin gelirli bir sosyal kültürel birlik içinde yer almalarını istediğimiz bir ülkü. Milliyetçi hareketinden sosyolojik olarak ortaya koyduğu bir kavramdır. Bunun ile ilgili çalışmamız var. Türk dili konuşan, Türkçe anlaşan ülkeler ile ilgili ekonomik, siyasi birlik kurma fikrimiz var. Bunun zor olduğunun farkındayız. Bu idealimizi hiçbir zaman terk etmedik. 

Türkiye’nin ekonomisi iyi işliyor mu?
Petrol fiyatları dünyada iniyor çıkıyor. Son zamanlarda artmaya başladı. Türkiye’de bu artış bu sebepten dolayı değil. Dünyanın en yüksek petrol fiyatları üzerinde olan ülkelerin başında geliyoruz. İŞİD Türkiye üzerinden petrol satıyor. Dünya bunu biliyor. Kaç kere uyarılmamıza rağmen. Boru hatları şuanda kimin yönetiminde. Onlarda satıyorlar.Dolar şakır şakır artıyor. Her 1 sent doların artışı 3 milyar borcumuza eklemesi var.Bank Asya’ya el konulması tamamen hukuksuz bir şeydir. Oradaki olay bir finans operasyonu değildir. Onun arkasında başka sebepler yatmaktadır. Bank Asya’ya el koydukları madde bile bankalar kanununa aykırı bir madde. O kanunu biz yaptık. Çok iyi biliyorum. Başka bir sebepten dolayı el konuldu onu herkes iyi biliyor.  Cumhurbaşkanı merkez bankasına ayar veriyor. Nutuklarını çok dinledik. Öyle bir şey yok. Fırça çektiğin zaman kur düşecek diye bir şey yok.   

İzmir üzerine
İzmir’e İzmirlilerin sahip çıkması lazım. İzmir’ de yatırım anlamında kıskançlık durumu var. Gerçek yatırımına kavuşturulması gerekiyor. Çok fazla genç işsiz ve merdiven altı, kayıt dışı çalışanlar var. Çok sayıda Suriyeli var. Ve merdiven altı çalışanlar var. Vergi gelirlerinde en önemli vergi ödeyen en yüksek illerinden birisi. Geri merkezi bütçeden yeteri kadar ödenek ve bütçe tahsisatı alamıyor. Bunun geri dönmesi lazım. Milli mücadelenin başladığı bir şehirdir.