"Türkiye bir hukuk devleti mi?
" Dün gece Abbas Güçlü ile Genç Bakış'ta tartışıldı... TBMM Eski Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Adalet Eski Bakanı Şevket Kazan ve Ankara Barosu Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu'nun konuk olduğu Genç Bakış'ta yeni anayasa süreci de tüm detaylarıyla değerlendirildi.
İşte Genç Bakış'ın geniş özeti;
Şevket KAZAN - Adalet Eski Bakanı
Yeni anayasa değil anayasa değişikliği
- Bir anayasa ya tam değişir ya hiç değişmez. Eğer yeni anayasa yapacaksak bunu sil baştan yaparız. Ama biz bu Anayasa'nın 177 maddesinden 172'ini değişirmek istiyoruz derseniz o değişikliktir yeni anayasa değil.
- Eğer değiştirilemez maddelerin Anayasa'da bulunması gerekiyorsa yeni anayasa yapılırken alınsın yine koyulsun. Ayrıca laikliğin tarifi de Anayasa'ya koyulmalı.
O ilkeler 1924 Anayasası'nda yoktu
- Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin niteliklerini belirten maddeye işaret etmek istiyorum. Bu can noktasıdır, tartışılacaksa bu devirde tartışılacak. Anayasa "Türkiye Cumhuriyeti toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, laik, sosyal bir hukuk devletidir" diyor. Eğer bir laiklik zihniyeti, ve uygulaması toplumun huzurunu ihlal ediyorsa o zaman o laikliği doğru anlayacağız. Hukuk devleti olma ilkesi ortada dururken eğer toplumda huzur yoksa o takdirde hukuk devleti olmayı doğru anlamaya çalışacağız. Çünkü bunların hepsi toplumun huzuru için, insan haklarına saygılı olmak için. Bunlar büyük çerçeve.
- Ayrıca bu ilkeler 1938'de gelmiştir, 1924 Anayasası'nda yok. Cumhuriyet Partisi'nin 6 okundan alınmış ve Anayasa'ya konulmuştur.
Bu Meclis'in yeni anayasa yapma yetkisi yok
- Yeni bir anayasayı yaparken bile büyük bir hatayla işe başlıyoruz. TBMM'nin vazifelerinin neler olduğu bugünkü Anayasa'da belirtilmiştır. Bunlardan bir tanesi de kanun yapmak değiştirmek veya yürülükte olan bir kanunu kaldırmak. Ama biz kanun yapmıyoruz yeni bir anayasa yapıyoruz. Peki bu Meclis'in yeni bir anayasa yapma yetkisi var mı?
- 175. madde Meclis'e sadece anayasa değişikliği yapma yetkisi vermiştir. Anayasa'nın 175. maddesinde bir ilave yapmadan, "Meclis yeni bir anayasa da yapar" tarzında bir cümle eklemeden bu Meclis yeni bir anayasa yapamaz.
- Sadece değişiklik yetkisi veren bir anayasaya dayanarak yeni bir anayasa yapmak hukuken mümkün değildir, bu ileride çok tartışılır. Ben bunu sayın Cemil Çiçek'e de, sayın Cumhurbaşkanı'na da ifade ettim. Komisyonda görev alacak bazı AKP'li arkadaşlara da bunu söylüyorum ama şimdi bunu gündeme getirirsek Meclis'te ittifakı sağlayamayız, anlaşmazlık buradan çıkar o yüzden yeni bir anayasanın hazırlığına başlayalım bunu sonunda söyleyelim diyorlar.
Gül'ün görev süresi 7 yıl
- Diyelim ki bir suç işlenmiş. Bu suça verilen ceza 5 sene fakat daha sonra yargılama devam ederken kanunda bir değişiklik olmuş bu suça 7 sene ceza verilmesi öngörülmüş. Peki mahkeme davanın sonunda 7 seneye göre mi karar verecek, 5 seneye göre mi? Suçun işlendiği tarihe bakılır dolayısıyla 5 sene ceza verilir. Bunlar hukukun temel prensipleri. Abdullah Gül seçildiği zaman 7 sene için seçildi. Sonradan Anayasa'da değişiklik yapıldı ve bu 5 seneye indirildi. O yüzden bence Abdullah Gül'ün görev süresi 7 yıl.
Hüsamettin CİNDORUK - TBMM Eski Başkanı
Türkiye hukuk devleti değil
- Son günlerde hızlı adalet sağlanacak deniyor. Hızlı tren mi bu? Adalet makul sıra içinde, isabetli, tartışılmayacak, delillere dayalı bir takım kararlar verir. Verilen kararlar hergün itirazlar, isyanlar ve itibarsızlık getiriyorsa orda hukuk devleti yoktur. Türkiye hukuk devleti değil kanun devletidir.
Milli irade ilk 3 maddeyi değiştiremez
- Bu yeni değil yenilenen bir anayasa. Çünkü ilk 3 maddeye dokunmak mümkün değil.
- Cumhuriyetin nicelik ve nitelikleri kurucu iktidar tarafından ortaya konmuştur. Milli irade ilk 3 maddeyi değiştiremez. Bu emaneti bu Anayasa dahil tüm anayasalar korumuştur. Bir darbede dahi bu nitelik ve niceliklere dokunulmamıştır.
Yeni anayasa beklentisi ümitsizlik belirtisi
- Yeni anayasa beklentisi halkın ümitsiz olduğunu, günümüzün hukuk sisteminden memnun olmadığını gösteriyor. Halk bir anayasa değişikliğinin bütün sorunları bitireceğini zannediyor.
- 12 Eylül'de referanduma sunulan Anayasa değişikliğiyle HSYK, Danıştay, Sayıştay, Anayasa Mahkemesi siyasallaştırılmasaydı bu anayasa değişikliği Türkiye için gerçekten ümit verici olabilirdi.
Cumhurbaşkanı görev süresi 5 yıl
- Bence Cumhurbaşkanı'nın görev süresi 5 yıldır. Bunu kanunla 7 yıla çıkarmakta mümkün değildir. Ayrıca bir anayasa eğer süre ihmalinde bulunmuşsa o anayasa yanlış bir anayasadır. - 1961'de Anayasa Mahkemesi kurulduktan sonra Meclis'in yorum hakkı kalmamıştır. Dolayısıyla yorum yoluyla kanun çıkarıp bunu değiştiremezsiniz. Anamuhalafet partisi Anayasa Mahkemesi'ne giderse Anayasa Mahkemesi'nin kesinlikle bunu iptal etmesi gerekir. Fakat Anayasa Mahkemesi eleştiriler ve tayinlerle yeniden kurulan, bir başka Anayasa Mahkemesi ise onu bilmem.
Prof. Dr. Metin FEYZİOĞLU - Ankara Barosu Başkanı
Kimse yeni bir anayasa yapamaz
- Anayasa'nın hiçbir zaman değiştirilemeyecek, değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddelerine dokunmadığınız ve anayasa değişikliğini Anayasa'da yazan şekilde yapmak zorunda olduğunuz sürece yapılan anayasa değişikliğidir yeni bir anayasa değil.
- Herkes anayasa değişsin diyor ama somut plan ne, neyin değişmesi gerek kimse söylemiyor. Anayasa değişikliği süreci müzakere ile değil pazarlıkla yürüyor.
- Hiçbir meclis yeni bir anayasa yapamaz. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti'nin asli kurucu iradesi ilk üç maddenin değiştirilmesinin teklif dahi edilmesini imkansız kılıyor. Şu anda ilk üç madde değiştirilmek isteniyor. Bunu da Meclis yapamaz.
- Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran, Kurtuluş Savaşı'ndan bu yana Cumhuriyet'in felsefesini belirleyen maddelerdir bunlar hiçbir dönemde özü itibariyle en ufak bir değişikliğe uğramamıştır. Bunların halk oylamasıyla değiştirilmesi halk oylamasına sunulması da teklif dahi edilemez.
Nerede özgürlük var?
- Önemli olan herhangi bir siyasi iktidara karşı, hangi siyasi parti olursa olsun en ufak bir endişe duymadan en ağır eleştririleri bile yapabilecek hürriyet ortamının sağlanmasıdır. Türkiye'de bu ortam yoktur. Bugün tartıştığımız nokta en asgari hürriyetlerdir. Bir insan hakimin karşısına ilk kez 3.5 sene sonra çıkıyorsa, siyasi iktidarın çevrelerinden sürekli olarak "sıra size de gelecek" diye müjdeler veriliyorsa nerede özgürlük vardır?
Cumhurbaşkanlığı bir hak değil kamusal bir yetkidir
- Türkiye'de emeklilik yaşı uzatıldı. 60 yaş oldu. O zaman diyebildiniz mi ben memuriyete girdiğimde 40 yaşında emekli oluyordum şimdi de 40 yaşında emekli olacağım. Ya da 40 yaşında emekli olduysanız gel 20 yıl daha çalış diyemez kimse. Göreviniz bitmeden statünüzü değiştiren bir kanun yürürlüğe girerse bundan etkilenirsiniz. Ayrıca Cumhurbaşkanlığı bir hak değildir, kamusal bir yetkidir.
Özel yetkili mahkemeler kaldırılsın
- Türkiye ve Türkiye'de her kurum özellikle de siyasi iktidar bir samimiyet testinden geçiyor. O zaman önce siyasi iktidara yol açma görevi gördüğü algılaması olan Özel Yetkili Mahkemeleri kaldırsınlar. Bunlar DGM'lerin devamıdır, daha beteridir. Terörle Mücadele Kanunu'nu kaldırsınlar. Aynı kanun gazeteciyi de, bombayla otobüs patlatanı, askerimizi şehit edeni de terörist sayabilir mi? Önce bunları kaldırsınlar.