Hülya, Melis’e, Efe’nin yaşadığını öğrendiğinden söz eder. Ayrıca, Ömer’in Efe olduğundan kuşkulanmaktadır. Melis, bunu kimsenin öğrenmemesi gerektiğini söyleyerek ablasını sakinleştirmeye çalışır. Eğer Ömer gerçekten de Efe’yse, ikisi için de konakta yaşama şansı kalmayacaktır. Hülya, Kudret’i Durmuş’a yollayıp konuşturmaya çalışacaktır.
Öte yanda Tekin, ikide bir ettiği telefonlarla Meryem’i sıkboğaz etmektedir: Durmuş’un dövdüğü adam davacı olacağı için Durmuş tekrar hapse düşmek tehlikesiyle yüz yüzedir. Tekin, Meryem’i adamla görüştürüp davadan vazgeçirmeye çalışacaktır. Meryem’in ha bire telefonla görüştüğünü, olur olmaz izin alıp konaktan uzaklaştığını gören Levent, Meryem’le ilgili yeni kuşkulara kapılmaktadır.
Meryem, tüm riskleri üstlenerek Tekin’in çağrısına uyar ve Durmuş’un dövdüğü adamla görüşmeye gider. Adam, güya Tekin’den aldığı para yüzünden davasından vazgeçer. Meryem, Tekin’e bir daha borçlanmıştır; Tekin önemli değil dese de borcunu ödeyeceğini söyler. Ama bu arada Levent, Melis’in kumpası sonucunda Meryem’in Tekin’le görüşmeye gittiğini öğrenmiştir.
Kudret, Hülya’yı Durmuş’un yanından arayarak Efe’nin yaşadığını, konakta, burunlarının dibinde olduğunu söyler.