Meryem’in Tekin’le ilişkisi olmadığını öğrenen Levent rahatlamıştır. Bunu gören Cemil, Meryem’e en azından bir özür borçlu olduğunu söyler. Ama Levent abartılacak bir durum olmadığını, sadece yalan söylemediğini öğrenmiş olduğunu söyleyerek itiraz eder; özür dilemeyecektir. Ayrıca, holdingteki nakit sıkıntısını çözmek uğruna bir yandan “baba dostu” Rıfat Akyüz’e ulaşmaya çalışırken, bir yandan da Melis’in önerdiği İtalyan ortak hakkında araştırma yapmaktadır.
Konakta Melis, kendini Levent’le gideceği İtalya seyahati hayallerine kaptırmış, seyahatten Ulviye’ye söz edip Meryem’i kıskandırmaya çalışmaktadır. Ulviye, bu seyahatin Levent’e çok iyi geleceğini düşünmektedir. Levent’in valizini hazırlama işini Meryem’e verince Melis bir kere daha bozulur. Meryem’in hazırladığı valizi dağıtır, anlamadığı işlere karışmamasını söyler.
Melis, uçak biletlerini ayarlayıp Levent’i almak üzere holdinge giderken, Levent de Rıfat Akyüz’ü bulup randevuyu koparmış, konağa gelmektedir. Levent’in çıkacağını gören Ulviye, Meryem’in de alışveriş için çıkmak üzere olduğunu söyleyince, Levent-Meryem birlikte yola çıkarlar… Levent’in İtalya seyahatini iptal ettiğini öğrenen Melis yıkılmıştır; konağa dönüp de yola Meryem’le çıktığını öğrenince bir daha yıkılır.
Levent-Meryem yoldayken Rıfat arayıp da randevuya geç kalmamasını söyleyince, Levent, Meryem’i de Şile’ye götürmek zorunda kalır… Üstelik Rıfat, batmak üzere olan bir şirkete herhangi bir nakit desteği veremeyeceğini söylemiştir… Dönüş yolunda arabanın lastiği patlayınca, Levent-Meryem konağa dönmekte gecikir, ve Melis her dakika biraz daha deliye döner. Melis, Levent-Meryem konağa birlikte döndüğünde gerçek bir düş kırıklığı yaşamaktadır. Ama Levent, o sırada konakta bulunan Cemil’e Meryem’in “hırsız” olduğunu söyleyince Melis’in gözleri parlar; eline yeni bir koz geçmiştir.