Cevher, adamlarına Tunç’u dövdürtüyor. Mesut ise, Tunç’u kanlar içinde yerde yatarken görünce ne yapacağını şaşırıyor.
Rıza Baba ve Arif Müdür, MİT’ten destek isterler. MİT’ten Gürsu; Cevher, patronu ve bağlı olduğu El Muhaberat’ın peşindedir. Sınırdan son günlerde çok sayıda roketatar başlığı geçmiştir. Hedef çok ama amaç aynıdır. Rıza ve Hüsnü soluğu Mesut’un yanında alırlar. Bu sırada büyük patrondan Ökkeş’e telefon gelir. Roketatar başlığı görevi Cevher’e verilir. Hedef belirleme işi de, satın alma da kendilerindedir. Başlıkları Türkiye’ye sokan kişi Adnan Çekiç isminde biridir. Gürsu ve Mesut iş bölümü yaparlar. Gürsu, Adnan’ın peşine düşecektir. Mesut ise Ökkeş’in.
Cevher’in yeni adamı Muhsin’dir. Muhsin, Organize Şube’de görevine devam eden bir komiserdir. Mesut, Ökkeş’in kızkardeşi Nurgül’e ulaşır. Nurgül’ü sıkıştırıp, Ökkeş’i sorduğu sırada, Nurgül’ün telefonu çalar. Arayan Ökkeş’tir ve aynı mekandadırlar. Ökkeş önden, Mesut arkadan koştururlar. Mesut’un silahından çıkan kurşunla bacağından yaralanır ancak gene de kaçmayı başarıp soluğu Cevher’in yanında alır. Cevher, normalde şu an kendisini çekip vurması gerektiğini ancak, özel adamlarından biri olduğu için bunu yapmayacağını söyler. Ancak iyileşene kadar da orada barınamayacağını belirtir.
Cevher, Mesut’un sinsice peşindedir. Mesut’un Ökkeş’ten sonra Adnan’a ulaştığını öğrenir. Mesut, Adnan ile görüşme halindeyken, Cevher arabada bekleyen Gürsu’yu araca kelepçeleyip, üzerine patlayıcı yerleştirip uzaklaşır. Kendini Mesut’a gösterir ve araba o anda patlar. Cevher’in Mesut’a son sürprizi Tunç’tur. Adamlarına Tunç’u dövdürtür. Mesut, Tunç’u kanlar içinde yerde yatarken görünce ne yapacağını şaşırır.